Ankara Keçiören'de 30 Ağustos günü "dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden 24 yaşındaki Cem Aygün'ün ölümü protesto etmek için Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne giden Cem'in 6 kız kardeşi, eniştesi ve yeğeni hakkın "adam öldürmeye teşebbüs, basit yaralama, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, mala zarar verme" suçlarından açılan davada karar verildi.
CAN GÜVENLİĞİ YOKMUŞ!
Duruşmaya Aygün'ün kız kardeşi Nazlıcan Aygün katılırken, bir çok sivil polisin de duruşmayı izlemesi dikkat çekti. Duruşmaya Aygün'ü öldürmekten hakkında dava açılan polis Fatih Yılmaz ile hakkında takipsizlik verilen Olcay Hankulu da katıldı. Aileyle olaydan sonra ilk kez karşılaşan polisler, aile bireylerinin kendilerini tehdit ettiğini ve can güvenliklerinin olmadığını söylediler.
"İNTERNETE YAZ TEHDİTLER ÇIKAR"
Hankulu savunmasında, "Kardeşleri yaralama nedeniyle öldü. Fatih yaraladı. Cuma günü bir gün gözaltında kaldık. Emniyet'i bastıklarında görevdeydim. Olay cumartesi oldu. Şahısları görmedik ama arkadaşlar bizi tehdit ettiklerini söylediler. Ben duymadım. Bizi görmek istemişler. 'O şerefsizleri öldüreceğiz' demişler. Arkadaşlar da buraya sizi almaya gelmişler dedi. Aynı gün televizyonlarda da gördük. Kardeşimizin kanı yerde kalmayacak, hesabı sorulacak gibi sözler ediyorlardı. Hiç doğrudan tehdit almadım. Ama internete 'Cem Aygün' yazarsanız bize yönelik tehdit mesajlarını görürsünüz. Evimin adresini sürekli değiştiriyorum. Sürekli tehdit alıyorum" dedi.
"OLCAY ABİME KATILIYORUM"
Yılmaz ise, "Olcay abimin dediklerine katılıyorum. İlk defa burada karşılaştık. Emniyete geldiklerinden akşam haberim oldu. Sıkıntılı insanlar oldukları belli. Kapıyı zorlamışlar. O şerefsizleri görmek istiyoruz demişler. Olcay abinin dediği gibi basından takip ettik. Yaşlı annem ve babam var. Onlarda televizyondan görmüş. Korkmuşlar. Bazı sitelerden bizi tehdit ediyorlar. Şikayetçiyim" dedi.
GÖZALTINDA TERFİ
Karar duruşmasında, Yılmaz ve Hankulu'nun Aygün'ün ölümüyle sonuçlanan olayın ardından görev yerlerinin değiştirildiği de ortaya çıktı. Sanık avukatlarından Halil İbrahim Vargün, polisleri olayın ardından bir gün gözaltında kaldıktan sonra görevli oldukları Keçiören İlçe Emniyeti'nden alınarak Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde Personel Şube'de göreve başlatıldıklarını belirtti.
SON SÖZ YOK
Savunmaların ardından mütalaasını veren savcı İsmail Kırışık, sanıkların tüm suçlardan beraatlerine karar verilmesini talep etti. Son sözü sorulan sanık Nazlıcan Aygün ise, "Son söz yok artık. İş işten geçti. Yapmadığımız suçlarla yargılanıyoruz" dedi. Mahkeme Aygün'ün eniştesi ve yeğeni hakkında tüm suçlardan beraat kararı verdi. Ancak Aygün'ün kız kardeşleri için ceza istedi.
DARP VE HAKARETTEN CEZA
Mahkeme Aylin, Sonay, Yasemin, Songül, Nazlıcan ve Aynur Aygün için "adam öldürmeye teşebbüs" suçundan beraat kararı verirken, kapıda görevli olan iki polis memurlarına karşı "darp ve hakaret" suç işlediklerini belirterek toplamda 54 bin 480 lira para cezası verdi. Heyet, sanıkların "tekrar suç işlemeyecekleri yönünde olumlu kanaat geşilmediğini" belirterek cezayı ertelemedi.
(Çınar ÖZER)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder