GEZİ EYLEMLERİNDEN 14 SUÇ ÇIKTI
Ankara'da yapılan Gezi protestolarıyla ilgili Salı günü (18 Haziran) evlerine baskın yapılan 25 kişi "örgüt üyesi olmak", "Devlet büyüklerine, Başbakan'a hakaret ve küfür etmek", "Adam öldürmeye tam teşebbüs", "Yağma ve nitelikli hırsızlık yapmak" suçlarının da aralarında olduğu 14 ayrı suçtan gözaltına alındı.
MECLİS'E SALDIRMIŞLAR!
Edinilen bilgiye göre, Emniyette şüphelilere, "şiddet içerikli kanunsuz eylemlerde; cebir ve şiddet kullanarak, baskı, korkutma, yıldırma, sindirme ve tehdit yöntemleriyle, devlet otoritesini zaafa uğratmak, devletin iç güvenliğini , kamu düzenini bozmak, Başbakanlık, Bakanlıklar, TBMM binalarına saldırmak, kamu malına ve özel mülke zarar vermek amacıyla gerçekleştirilen eylemlere neden katıldınız?" diye soruldu. Ayrıca "kimden talimat aldınız, eylemeleri kimler organize etti, diğer eylemcilerle ne şekilde irtibata geçerek birlikte hareket ettiniz, eylemdeki nihai amacınız nedir" gibi sorular da yöneltildi.
BAŞBAKAN'A KÜFÜR ETMEK TERÖR SUÇU
Gözaltına alınan bazı şüphelilere delil olarak eylemde çekilen görüntüler gösterildi. Bu görüntülere dayanılarak "31 Mayıs gününden başlayarak günümüze kadar devam eden şiddet ve tahrik içerikli protesto olaylarına katıldığınız" denildi ve şüphelilere şu suçlamalar yöneltildi:
-Örgütü üyesi olamak ve örgüt adına suç işlemek, örgüt propagandası yapmak
-Halkı kamu düzenine karşı suç işlemek amacıyla tahrik etmek
-Patlayıcı yakıcı yaralayıcı madde atmak, hazırlamak
-Devlet büyüklerine, Başbakan'a hakaret ve küfür etmek, Molotof kokteyli ve patlayıcılar hazırlayarak güvenlik güçlerinin araçlarına atmak
-Adam öldürmeye tam teşebbüs etmek ve yaralamak
-Genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak
-Türk bayrağını yırtarak yakarak veya sair suretle ve alenen aşağılamak suretiyle devletin egemenlik alametlerini aşağılamak
-Kamu malına zarar vermek
-Yağma ve nitelikli hırsızlık yapmak
-Kimliklerin gizlenmesi amacıyla yüz kapatmak
-Sövmek suretiyle bir memurun şeref ve saygınlığına saldırmak suretiyle hakaret etmek
-Yasadışı işgal eylemi gerçekleştirmek
-Seyahat ve ticaret özgürlüğünü engellemek
NAZIM HİKMET DELİL OLDU
Şüphelilerin dosyalarına evlerinde yapılan aramalar sırasında toplanan kitaplar ve dergiler de delil olarak konuldu. Bu kitaplardan bazıları şöyle: Nazım Hikmet'i anlatan Mavi Gözlü Dev, Kapital (Karl Marx), Bolivya Günlüğü (Che Guevara), Devrimci Marşlar Ağıtlar (Türkçe-Kürtçe)
25 kişi 22 Haziran günü adliyeye sevk edildi.
Şüphelilere savcılık sorgusunda, "Eylemlere neden katıldınız?", "Bu eyleme katılma talimatını kimden aldınız?", "Katılmış olduğunuz eylemleri kimler organize etti?", "Şiddet eylemi sırasında yüzünüzü neden kapattınız?", "Eylem esnasında güvenlik güçlerine neden taş attınız?", "Kamu malına neden zarar verdiniz?", "Eyleme katılmaları için kimlere çağrıda bulundunuz?", "Diğer eylemcilerle ne şekilde irtibata geçerek birlikte hareket ettiniz?", "Eylemdeki nihai amacınız nedir?", "Taşıdığınız flamayı nereden temin ettiniz?", "Eylemlere bahsi geçen örgüt adına mı katıldınız?" gibi sorular sorulduğu öğrenildi.
SAPAN DEĞİL PLATES LASTİĞİ
Şüpheli Ulaş K. için sapan kullanarak polise taş attığı iddiasıyla ilgili delil olarak alınan lastik, plates lastiği çıktı. Şuçlamaya delil olarak sunulan lastikle ilgili Hacettepe Hastanesi’nden alınan raporda, “Korkut 20 Şubat - 27 Mart tarihleri arasında 20 seanas ayakta fizyoterapi programına alınmıştır. Bacak kaslarını güçlendirmek için gerekli ekipmanlardan olan iki adet Theraband marka yeşil ve siyah renk egzersiz lastikleri tarafımızdan hastaya önerilmiştir” denildi.
"ELİME TAŞ ALDIM, AMA ATMADIM"
Şüphelilerden Gizem B. ifadesinde eylemin KESK ve DİSK tarafından organize ettiğini duyduğunu belirterek, “Eylemlere Gezi Parkı olaylarını protesto etmek amacıyla katıldım. Herhangi bir örgütle bağım yoktur. Koruma refleksiyle elime taş aldım fakat polise atmadım. Kamu malına da zarar vermedim” dedi. Avukatı da, "4 kişinin öldüğü, 11 kişinin kör kalması, binlerce yaralının olduğu bir polisin orantısız güç kullandığı ortamda insanların kendilerini taş ile savunmaları suç değildir" savunmasını yaptı.
EYLEMDE OLMAYANA GÖZALTI
Ankara Adliyesi’nde acil yardım stajını yapan ve yüksek lisans için kursa giden şüpheli Hazal K. savcılık sorgusuna üzerinde 112 acil personel kıyafeti ile getirildi. 2 Haziran günü dersanede olduğunu söyleyen K.'ın "Hemşirelik okulunda yüksek lisans yapmak için dersaneye gidiyorum. Tenefüse çıktığımızda sokakta eylemler nedeniyle kalabalık vardı. Biz de arkadaşlarımızla birlikte onları izliyorduk. Olaylara karışmadım. Herhangi bir eylemde bulunmadım. Sapanla taş atmadım" şeklinde ifade verdi.
Barışçıl ve demokratik eyleme katıldığını belirten Burhan U. ise eylemlerde yüzünü kapatmadığını, gösterilen fotoğraftaki yüzü kapalı kişinin kendisi olmadığını belirterek, eylemlere 3 kere katıldığını ve çöp topladığını söyledi.
ETHEM'İN BİLDİRİSİ DE DELİL
Şüpheli Ali Y.’ın üst aramasında çıkan Ethem Sarısülük hakkındaki bildiri de delil olarak dosyaya konuldu. Bildiriyle ilgili polis tutanağında, “Hayatını kaybeden Ethem Sarısülük isimli şahsın cenaze törenine katılımı arttırmak için davetiye şeklinde hazırlanmış ‘Ethem yoldaş ölümsüzdür’ başlıklı bildiri tespit edilmiştir” denildi ve Yılmaz'a bildiriyi nereden temin ettiği" soruldu.
BAYRAK YAKTIĞI İDDİA EDİLDİ
Eylemler sırasında Türk bayrağı yaktığı iddia edilen Mazlum D. için bu suça delil olarak ateşin önünde elinde Türk bayrağı bulunan bir kişinin uzaktan çekilen fotoğrafının gösterildiği öğrenildi. Demir ifadesinde, bayrak yakmadığını, o saatte orada bile bulunmadığını söyledi.
Bayram D. de bayrak yakmadığın söyleyerek, “Polis gaz attı. Kolumdan hafif şekilde yaralandım. Kendimi korumak için taş attım. Polis gaz yanında taş da atıyordu. Yüzümü kapatmadım. Gaz için maske taktım” dedi.
HAKİM İNTERNET ÜZERİNDEN ÇAĞRI YAPMAYI TUTUKLAMA NEDENİ SAYDI
Savcılık sorgusundan sonra şüpheliler "tutuklama istemiyle" TMK'nın 10. maddesiyle görevli nöbetçi 3 Nolu Hakim Halil İbrahim Kütük'e sevk edildi.
EMNİYETİN İDDİASI HAKİMDEN DÖNDÜ
Kütük, şüphelilere Emniyet ve savcılık sorgularında yöneltilen 14 suçtan "adam öldürmeye tam teşebbüs" suçuyla ilgili, "Her ne kadar şüphelilerin bir kamu görevlisini öldürmeye teşebbüs ettiklerine dair suç şüphesiyle tutuklanmaları talep edildiyse de dosya kapsamında kuvvetli suç şüphesi bulunmadığından tutuklanma talebinin reddine karar verilmiştir" dediği öğrenildi.
KİM ÖLDÜRÜLDÜ?
Öte yandan şüphelilerin "kamu görevlisini öldürmeye teşebbüs" iddiasıyla ilgili olarak avukatların Emniyette ve savcılıkta öldürülmeye teşebbüs edilen kişinin kimliğinin belirtilmesini istedikleri öğrenildi. Ancak avukatlara herhangi bir kimlik bilgisi verilmediği hatta açıklama bile yapılmadığı öğrenildi.
İNTERNET ÜZERİNDEN ÇAĞRI TUTUKLAMA GEREKÇESİ
Edinilen bilgiye göre Hakim Kütük şüphelilerin "internet üzerinden çağrı yapmalarını" da tutuklanmalarına gerekçe olarak gösterdi. Kütük tutuklama nedeni olarak şunları sıraladı:
"- Kuvvetli suç şüphesinin bulunması
- El koyma tutanaklarının kapsamı
- Video ve fotoğraf görüntüleri
- İnternet üzerinden yapılan çağrıların tespit tutanakları
- Kamu ve özel kişilerin şikayetleri
- Tutuklanma nedeninin yasaya göre varsayılabileceği
- Şüphelilerin kaçma ihtimali, delilleri karartılması ve tanıklar üzerinde baskı kurma tehlikesinin bulunması,
- Adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalması
- Aydınlatılması gereken eylemlerin çokluğu"
(Çınar ÖZER)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder