13 Ekim 2013 Pazar

GEZİ'DE TERÖRİST OLMAK ÇOK KOLAY - İZMİR SAVCISINDAN SKANDAL GEZİ İDDİANAMESİ

İzmir'deki Gezi eylemlerine katıldıkları için haklarında dava açılan 15 kişiyle ilgili düzenlenen 3 ayrı iddianamede sanıklara yöneltilen "terörist" suçlamasının dayanağını, "terör örgütlerinin" internetteki açıklamaları ve polisin "sakıncalı" bulduğu kitap veya dergiler olduğu ortaya çıktı.

İzmir'de Terörle Mücadele Kanunu ile görevli Başsavcılık tarafından yürütülen soruşturma sonunda 15 kişi gözaltına alınmış, 14'ü tutuklanmıştı. Başsavcılık 8 kişiye TKP/ML - Konferans, 5 kişiye MKP ve 2 kişiye DSİH örgütleri adına faaliyet gösterdikleri iddiasıyla dava açtı. Bu davalarda yargılanan tutuklu sanıklar 10 Eylül'de duruşmaya çıkacak.

TIPKI BASIM 3 İDDİANAME
Farklı örgütler ve sanıklar hakkındaki 3 ayrı iddianamenin, sanıkların adına faaliyet gösterdikleri iddia edilen örgütle ilgili tarihçe kısmı ve sanıkların "eylemleri" dışındaki değerlendirme kısımlarının aynı olması dikkat çekti. Bir suikaste kurban giden Prof. Ahmet Taner Kışlalı'nın Siyaset Bilimi kitabından Terörizmin amacı ve yöntemleri üzerine kısa değerlendirmeler yapılan iddianamelerde "sol terör örgütleri" başlığı altında da Türkiye sol hareketinin önde gelen teorisyenlerinin ve fraksiyonların tarihçesine yer  verildi. Gezi eylemleri ile terörizmin ilişkilendirildiği bölüm de bütün iddianamelerde yer aldı.
İddianamelerde, Gezi eylemine katılan sanıklara yöneltilen "terör" suçlamasının dayanağı ise şöyle oluşturuldu:
Savcılık, örgütlerin internet sitelerinde Gezi eylemlerini öven ve katılma çağrısı yapan genel açıklamalarını uzun uzun iddianameye aldı. Ardından sanıkların Gezi eylemlerinde taşıdıkları flama, pankart veya attıkları sloganlar ile evlerinde bulunan ve hiçbiri yasaklanmamış dergi ve kitapları sıraladı. Böylece sanıklar hakkında, hiçbir terör örgütü ile somut bağları tespit edilmemesine rağmen "örgüt adına faaliyet gösterme suçlamasıyla" ağır cezalar istendi.

TAŞ, SİLAH SAYILDI
"2911 Sayılı Yasaya Muhallefet. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme ve Terör Örgütü Üyesi Olmamakla Birlikte Terör Örgütü Adına Suç İşlemek’ iddiasıyla suçlanan sanıklarla ilgili iddianamelerde yüzleri tanınmayacak şekilde kapalı olan ve şüphelilere ait oldukları iddia edilen fotoğraflardaki şahısların ellerindeki taşlar silah sayıldı.
Şakran Cezaevinde 8 gardiyan tarafından çıplak aranan Elif Kaya ve yine Gezi olayları nedeniyle tutuklu bulunan abisi İbrahim Kaya'nın da şüpheliler arasında yer aldığı 8 sanık hakkındaki iddianamede şu ifade kullanıldı:
"Taksim Gezi Parkı eylemlerine katıldığı, kanuna aykırı gösteri yürüyüşüne katılan şüphelinin güvenlik güçlerinin dağılın ihtarına rağmen dağılmadığı gibi eline taş alarak güvenlik güçlerine attığı, bu suretle üzerine atılı kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşlerine silahla katılarak, ihtara ve zor kullanmaya rağmen dağılmamakta ısrar etme, birden fazla kişi tarafından görevi yaptırmamak için zincirleme etkin direnme ve silahlı terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçlarını işlediği toplanan deliller ve tüm evrak kapsamından anlaşılmıştır."

DUVAR YAZISIYLA SOSYALİZM GELECEKMİŞ!
İddianamede eylemler sırasında duvarlara yazılan "Tek yol devrim" ile ilgili "Tek yol devrim ibaresini kullanarak mevcut anayasal düzeni yıkarak yerine sosyalist bir düzen kurma içerisinde oldukları ve şiddet ve diğer terör yöntemlerine başvurmayı teşvik eder mahiyette terör örgütünün propagandasını yaptıkları"  iddia edilerek şöyle denildi:  
- Taraftar grupları tarafından kullanılan anarşist ibareli yazılamalar ile taraftar gruplarının eylem içerisinde aktif hale getirildiği, halkı isyana teşvik ettikleri
- Güvenlik güçleri ile vatandaşlarımız arasında güvensizlik ortamı sağlanarak, yapılan eylemleri halk ayaklanması gibi göstererek meşrulaştırma çabası içerisinde oldukları
- Ülkemizi dünya kamuoyu önünde ekonomik, siyasi,  kültürel açıdan zor duruma sokarak, istikrarsızlık, kargaşa ve yönetim zafiyeti oluşturmayı amaçladıkları anlaşılmaktadır.
- İncelenen video ve fotoğraflarda sinkaflı kelimeler kullanılarak yazılamaların yapıldığı, Başbakanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan ve eşine yönelik küfür içerikli yazılamalar yapılarak hakaret edildiği tespit edilmiştir.

GEZİ'NİN DELİLİ; KOMÜNİST MANİFESTO
Şüphelilerin katıldıkları diğer eylemelerin de iddianamede yer alması dikkat çekti.  Bazı şüphelilerin Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan ve İbrahim Kaypakkaya'nın anmalarına  katılmaları, iddianamede yer aldı.  Ev araması sırasında el konulan Karl Marx'ın Komünist Manifesto Türk Solu gazetesi ve Yeni Demokrat Gençlik dergileri, suçlamalara "delil" gösterildi.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının anmalarına katıldığı belirtilen şüphelilerden biri de Elif Kaya. Elif Kaya ve abisi İbrahim Kaya'nın evlerinde yapılan aramada el konulan Nihat Behram'ın Bir Komünistin Biyografisi İbrahim Kaypakkaya ile Marksist Felsefenin Temelleri isimli kitaplar da haklarında "delil" olarak gösterildi.

5 GÜNDE 393 KİŞİ
Olaylar sırasında 1'i ağır 64 polisin yaralandığı belirtilerek, "Facebook ve Twitter isimli sosyal medya üzerinden örgütlenen bazı sivil toplum kuruluşlarına mensup şahıslar tarafından İstanbul/Taksim Gezi Parkı'nda yapılan düzenlemeyi ve burada bekleme eylemi yapan gruba yapılan müdahaleyi protesto etmek amacıyla 31 Mayıs Cuma günü ilimiz genelinde başlayan olaylarda, çok sayıda güvenlik görevlisinin yaralandığı, polis araçlarının zarar gördüğü, AKP ilçe binasına saldırı yapıldığı, bankalar, dershaneler ve iş yerleri yağmalanarak zarar verildiği tespit edilmiştir" denildi.  İddianamede eyleme katılan ve yaralanan vatandaşlardan bahsedilmezken sadece 5 günde 393 kişinin gözaltına alındığına yer verildi.
(Çınar ÖZER)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder