Üniversite öğrencilerinin PKK'nın gençlik yapılanmasına üye oldukları iddiasıyla Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada, anadilde savunma talebine ilk defa savcılık olumsuz görüş bildirmedi ve topu mahkemeye attı, mahkeme ise yasal değişiklik olana kadar talebin reddine karar verdi.
Cezaevlerinde açlık grevi yapan tutuklu ve hükümlülerin taleplerinden biri olan "anadilde savunma" hakkına ilişkin yasal düzenleme yapılması gündemdeyken TMK(Terörle Mücadele Kanunu)'nın 10. maddesiyle Ankara'da kurulan 13. Bölge Ağır Ceza Mahkemesi'nde "yasa çıkmadan anadilde savunma yapılamayacağı" belirtilen bir karar çıktı. Hacettepe, ODTÜ, Ankara Üniversitesi öğrencileri olan 16 sanığın YDGM (Yurtsever Demokratik Gençlik Meclisi) üyesi oldukları iddiasıyla yargılandıkları davanın dün ilk duruşmasında 7 sanık "anadilde savunma" talep edince Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, "Henüz yeni bir düzenleme yapılmadığı için talebinizi yerinde bulmadık" dedi.
SANIKTAN KÜRTÇE SAVUNMA TALEBİ
Savunmasına Kürtçe başlayan Ercan Gün'ün dediklerini anlamayan Başkan Köksal, "Ne yapmak istediğini Türkçe söyle ki anlayalım" dedi. Gün de, savunmasını kendi anadili olan Kürtçe yapmak istediğini belirterek, bu talebi için yazdığı Kürtçe dilekçeyi mahkemeye sundu. Bu durum tutanaklara, "Sanık Kürtçe savunma yapmak istediğine ilişkin olduğunu söylediği bir kağıdın ön kısmı dolu, arka kısmının yarıdan azı yazıyla dolu dilekçesi dosyaya konuldu" diye geçti. Bunun üzerine Başkan Köksal duruşma savcısı Sadık Bayındır'a mütalaasını sordu.
HER NE KADAR TÜRKÇE BİLSE DE...
Savcı Bayındır, "Dosya kapsamında meramını anlatacak ölçüde Türkçe bilen ve yargılamada kullanılan dili konuşan ve anlayan sanığın Kürtçe savunma hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi ve CMK'nın 202. maddesine göre düzenlenen usul kurallarına aykırı olduğu ancak kamuoyunda çıkan haberlerde sanığın bu taleplerini içeren konularda parlementoda yasal düzenleme yapılacağına dair bilgilerin bulunduğunu" belirtti ve kararı mahkemeye bıraktı.
KÜRTÇE'NİN AŞAMALARI
Sanık avukatlarından Mesut Özer ise, anadilde savunma yapma hakkının Diyarbakır'da görülen KCK ana davasında başladığını belirterek, "Kürtçe'ye ilk önce bilinmeyen bir dil dendi. Sonra anlaşılmayan bir dil oldu. Sonra Kürtçe olduğu bilinen dilde ve en sonunda da Kürtçe olarak tutanaklara geçti. Mahkemenin şu anda vereceği karar çok önemli bir noktada. Diyarbakır nasıl bu soruna neden olduysa Ankara bunu çözebilir" dedi. Avukat Serbay Köklü de, 3. yargı paketinden önce özel yetkili olan 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010 yılında üniversite öğrencisinin Kürtçe savunmasını kabul ederek duruşmaya tercüman getirilmesi kararını hatırlattı.
YASA OLMADAN OLMAZ
Talepleri değerlendirmek için ara veren Mahkeme heyeti aradan sonra kararını açıkladı. Sanıkların verdikleri dilekçeleri, "Kürtçe savunma yapmak isteğine ilişkin olduğunu söylediği dilekçelerini verdiler. Dilekçeleri Türkçe olmadığı için okunmadı" şeklinde tutanaklara geçiren Köksal, "Kürtçe savunmalarda bulunmak isteyen sanıkların üniversitede öğrenci oldukları, eğitimi Türkçe yaptıkları, yeteri kadar Türkçe bildikleri anlaşıldığından sanık ve sanık müdafilerin talepleri yerinde görülmediğinden taleplerin reddine" kararı verdi. Kararı yazdırdıktan sonra "Henüz yeni bir düzenleme yapılmadığı için talebinizi yerinde bulmadık" diyen Köksal böylece, gündemde olan anadilde savunma hakkına dair tasarının yasalaşmadan mahkemede uygulanamayacağını belirtmiş oldu.
Verilen kararın ardından tekrar savunmaları sorulan sanıklar Kürtçe olarak, "Kürtçe savunma yapmak istediklerini" belirttiler. Sanıkların yaptıkları Kürtçe savunmalar tutanaklara, "Ne söylediği anlaşılmadı" ifadeleriyle yazıldı.
KÜRTÇE SAVUNMAYI TÜRKÇE ANLAT
Duruşmada mahkeme heyeti, sanıklar ve avukatlar arasında ilginç diyaloglar yaşandı.
- Sanık avukatlarından Emel Sayın mahkemeden ilginç bir talepte bulundu. Kürtçe tercüman talep eden Sayın, "Müvekkilimin mahkemede ne söylediğini anlamak için tercüman istiyorum. Çünkü ben Kürtçe bilmiyorum. Benim savunma hakkım engelleniyor" dedi.
- Sanıklardan Ahmet Akyüz Kürtçe savunma yapınca Başkan, "Tükçe konuş anlayalım Kürtçe savunma mı yapmak istiyorsun?" dedi. Bunun üzerine Akyüz, "Bakın anladınız. Siz iyi anlıyorsunuz Kürtçe'yi" deyince Başkan, "Yok anlamıyorum. Sen Kütçe savunma yapmak istediğini Türkçe anlat" dedi.
- Erman Gün savunmasına Kütçe devam edince üye hakim Süleyman Köksaldı ve Başkan Köksal, "Türkçe konuş Türkçe" deyince Avukat Serbay Köklü, "Sanığa baskı yapamazsınız. Kürtçe savunma vermek istiyorsa Kürtçe verir" diyerek itiraz etti. Üye Köksaldı, "Baskı yapmıyoruz, savunmasını istiyoruz" dedi.
(Çınar ÖZER)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder