23 Şubat 2013 Cumartesi

ÖRGÜT ÜYELİĞİNE DELİL GRUP YORUM BİLETİ SATMAK


Çoğu KESK'e bağlı sendikalara üye olan 33 kişi dün Emniyet'teki işlemlerinin bitmesinin ardından adliyeye sevk edildi. TMK'nın 10. maddesiyle görevli soruşturma savcısı Çetin Durak'a ifade veren şüphelilere sorgularında katıldıkları yasal eylemeler ve basın açıklamaların soruldu. Aramalarda herhangi bir silah bulunmazken, yasal dergi ve kitaplara "delil" olarak el konuldu.

KONSER SENİ NEDEN İLGİLENDİRİYOR?
Şüphelilere sorguda Grup Yorum biletlerini neden sattıkları sorulurken şöyle denildi: "Örgütün kültürel alan yapılanması olduğu terör örgütü üyeliğinden dolayı bir kısım elemanı hakkında kamu davası açılan Grup Yorum isimli müzik grubunun konseri sizin neden ilgilendirmektedir? Elde edilen geliri kime vermektesiniz?"
Şüpheli Mustafa Anıl'a, Gençlik Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenen "Parasız Eğitim, Sınavsız Gelecek Hakkımızı İstiyoruz, Alacağız" kampanya kapsamında Yüksel Caddesi'nden meclise yürümek isteyen eylemciler ile polis arasında çıkan olaylar sonucu yaralanan ve Çağ Hastanesi'ne götürülen 3 eylemciyle ilgili yaptığı telefon konuşmaları gösterilerek, "bu şahısların durumu sizi neden ilgilendiriyor" diye soruldu.
Şüphelilere sorulan diğer sorular ise şöyle:
- 9 Mayıs Günü Yüksel caddesinde yapılan eylemde, 'halkız, haklıyız, kazanacağız" şeklindeki sloganı atmanızdaki amacınız nedir?
- Geleneksel 5. Bahar Pikniği adı altında düzenlenen etkinliği kimler organize etti, pikniğe katılmanızı sizden kim istedi?
- 17-18 Kasım 2011'de Eğitim Sen Genel Merkezinde yapılan toplantının içeriği nedir? Toplantıda hangi konular görüşülerek karara bağlandı?
-  4+4+4 eylemine neden katıldınız?
- İşten atılan Cansel Malatyalıya neden destek verdiniz?
- 20  Mayıs günü BES Ankara 1 Nolu şubesinde kahvaltı adı altında toplantılar düzenlediğiniz tespit edilmiştir. Söz konusu kahvaltı ne amaçla kimler tarafından organize edildi, kahvaltıda görüşülen konular nedir?
-(Büyük Direniş 122 Şehit, Büyük Direniş 2 Aydınlarla Tartışmalar, Belgeler Fotoğraflar, Anılar Mektuplar, Ayçe İdil Erkmen, Sana Geldik Ali, Birleşelim, Savaşalım, Kazanalım 1-2-3 isimli kitaplar ile Yeni Kurtuluş ve Yürüyüş dergileri) DHKP-C terör örgütünün fikir ve görüşlerini içeren, yapılan incelemelerinde örgütsel ifade, söylemlerin bulunduğu kitap ve dergileri okumanızı size kim tavsiye etti? Adı geçen yayınları ne zamandan bu yana okumaktasınız?
(Çınar ÖZER)

"DEVRİMCİ MEMURLARA" OPERASYON


Ankara ve İstanbul'un da aralarında bulunduğu 28 ilde çoğunluğu KESK ve KESK'e bağlı sendikalara üye olan 167 kişi hakkında DHKP/C örgütüne üye oldukları iddiasıyla gözaltı kararı verildi. İllerde sabah saatlerinde, kişilerin evlerine operasyonlar yapıldı.

16 ÖĞRETMEN
Ankara’da gözaltına alınanlar 31 kişi arasında 16 öğretmen, 2 hemşire ve bir sağlık memuru olduğu, 3’ünün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2’sinin Karayolları Genel Müdürlüğü, birinin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, birinin Çankaya Belediyesi, birinin PTT, birinin Yüksek Seçim Kurulu, birinin Devlet Malzeme Ofisi, birinin Maliye Bakanlığı ve birinin de vergi dairesinde görev yaptığı bildirildi.

KARA 5 GÜN ÖNCE ÇIKMIŞ
Antalya'da gözaltına alınan KESK Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Akman Şimşek hakkında verilen arama kararının, 15 Şubat günü Özgürlük Hakimi Halil İbrahim Kütük tarafından verildiği ortaya çıktı. Kararda, yapılan operasyon'un 24 Aralık 2010'da İstanbul'da Yürüyüş dergisinde yapılan aramada el konulan bazı belgelerle gözaltına alınana kişilerin isimleri olduğu belirtildi. Mahkeme kararında, belgelerin incelenmesi sonucu "Devrimci Memur Hareketi" isimli bir klasör içinde, "Akdeniz, Çukurova, Dersim, Ege, İç Anadolu, Karadeniz, Kürdistan, Marmara" isimli dosyaların bulunduğu ifade edildi.

EMNİYET İHBARI
Kararda, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün suç duyurusu üzerine listede adı geçenlerin Ankara ve diğer illerdeki ilişki ve irtibatlarının tespiti ve faaliyetlerinin deşifre edilebilmesi için soruşturma başlatıldığı ifade edildi ve bu kapsamda 21 Mart 2012'de bu yana yapılan teknik takipler sonucu listede isimleri bulunanların Halk Cephesi, İdil Can Kültür Merkezi, Çankaya Kültür Derneği, Hüseyingazi Kültür Derneği, BES 1 Nolu Şube, KESK ile irtibatlı faaliyette bulundukları kaydedildi.

"AŞURE GÜNÜ" ÖRGÜTLENMESİ!
Kararda listede ismi geçenlerin, yapılan kamp, piknik, aşure günü, spor turnuvası ve konserlere katılmaları delil olarak gösterilirken, bu etkinliklere "motiv/motivasyon sağlamak, örgüte eleman temin etmek ve gelir elde etmek için" katıldıkları iddia edildi. Ayrıca, Alevi derneklerine sızmaya çalıştıkları iddia edilerek, derneklerin organize ettiği Maraş anması ve Sivas davasının zaman aşımından düşmesi nedeniyle yapılan eyleme Devrimci Alevi Komitesi pankartıyla katılmaları belirtildi.

DERGİLERE EL KONULDU
Ankara’da 31 kişi gözaltına alınarak Emniyet'e götürüldü. KESK Genel Merkezi'nde Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Akman Şimşek'in hareketin Türkiye sorumlusu olduğu iddia edildi. KESK Genel Merkezi'nde Şimşek'in odasında yaklaşık 4 saat yapılan aramalarda, Tavır ve Yürüyüş dergileri ve bazı CD'lere el konuldu. Ankara'da ODTÜ’de akademisyen olan Oğuz Demirel ve Zübeyde Hanım Doğumhanesinde görevli ve meme kanseri olduğu için kemoterapi gören hemşire Leyla Durmaz'da gözaltına alındı.

ANKARA’YA GETİRİLMEYECEKLER
Soruşturmanın TMK'nın (Terörle Mücadele Kanunu) 10. maddesiyle görevli Ankara Cumhuriyet Savcısı Durak Çetin tarafından yürütüldüğü öğrenildi. Ancak illerde gözaltına alınan şüphelilerin Ankara’ya getirilmeden bulundukları illerde TMK savcılarına ifade verecekleri belirtildi.

İTİBARSIZLAŞTIRMA OPERASYONU
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, KESK Genel Merkezi’ne gelerek gelerek, yapılan aramalarla ilgili bilgili aldı. Tanrıkulu, KESK’in 23 yıldır Türkiye’de demokrasi mücadelesi verdiğini, kamu emekçilerinin en örgütlü sendikası olduğunu belirtti. KESK’in Türkiye’nin her yerinde hak ve özgürlük mücadelesi yürüttüğünü ifade eden Tanrıkulu, "Bir yıldan fazla zamandır özellikle KESK’e karşı hükümetin yürüttüğü bir itibarsız hale getirme, faaliyetlerini kriminal hale getirme operasyonu var. Bugün yapılan operasyon da bunun bir parçası" dedi. KESK Genel Başkanı Lami Özgen, bu tür operasyonların, yıllardır verdikleri mücadeleyi itibarsızlaştırma, etkisiz hale getirme amacıyla yapıldığını belirterek, "Yıllardır hukuksuz şekilde bizi izlediğinizi, dinlediğinizi biliyoruz. Buna gerek duymayın, hangi bilgi ve belgeye ihtiyaç duyuyorsanız istediğiniz zaman çekinmeden size verebiliriz" dedi.
(Çınar ÖZER)

7 Şubat 2013 Perşembe

SAVCININ İDDİANAMESİ ÇÖKTÜ CEM AYGÜN'Ü ÖLDÜREN POLİSLER GÖZALTINDA DEĞİLMİŞ


Polis kurşunuyla ölen Cem Aygün'ün ailesi hakkında Cem'i öldüren polisleri "öldürmeye teşebbüsü" suçundan açılan davada Emniyetten mahkemeye iddianameyi yalanlar nitelikte bir belge gönderildi. İddianamede polislerin Emniyette nezarette olduğu ve ailenin de polisleri öldürmek için Emniyete gittikleri yazılırken, Emniyet, polislerin o gün nezarette olmadığına dair mahkemeye yazı gönderdi.

Ankara Keçiören'de 30 Ağustos günü "dur" ihtarına uymadığı gerekçesiyle polisin açtığı ateş sonucu Cem Aygün hayatını kaybetti. Şüpheli olan polisler Fatih Yılmaz ve Olcay Hankulu hakkında başlatılan soruşturma ilerlemezken   Aygün'ün ölümünü protesto etmek için Emniyete giden  6 kız kardeşi, eniştesi ve yeğenine hakkında "basit yaralama, görevi yaptırmamak için direnme, mala zarar verme" gibi suçların yanında bir de "adam öldürmeye teşebbüs" suçundan dava açıldı. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugün yapılacak ikinci duruşmasından önce, Emniyet mahkemeye, iddianameyi adeta yalanlayan bir belge gönderdi.  

POLİSLER GÖZALTINDA DEĞİLDİ
Savcı Hatice Çetin, hazırladığı iddianamede aile bireylerinin 1 Temmuz 2012'de "fikir birliği içinde" Ankara'ya gelerek emniyetin önüne gitmelerindeki amaçlarını, "Olay tarihinde Emniyet Müdürlüğünde tutulan şüpheli polis memurunun (Fatih Yılmaz) yaptığı bu olay nedeniyle onu öldürmek" olarak belirtmişti. Çetin iddianamenin başka bir yerinde ailenin yine  "Devlet koruması altında bulunan şüpheli polis memurunu öldürmeye yönelik amaç içinde olduklarını" belirtmişti.
Mahkemenin ilk duruşmasında ailenin avukatı Murat Yılmaz, adam öldürmeye teşebbüse suçuna ilişkin herhangi bir delil olmadığını, "savcının niyet okuma" yaptığını belirterek, iddianamenin "derhal" reddedilmesini talep etti. Mahkeme bu talebi kabul etmezken, Emniyetten polislerin o gün gözaltında olup olmadığının sorulmasını istedi. Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Keçiören İlçe Emniyet Müdürlüğü'nden beklenen cevap geldi. Gönderilen yazıda iddianamenin aksine, gözaltına alınan polislerin 1 Temmuz'da Emniyette olmadıkları, 31 Ağustos günü serbest bırakıldıklarını belirtildi. Yani iddianamede "adam öldürmeye teşebbüs" suçunun dayanağı olan iddia, Emniyet tarafından çürütülmüş oldu.
Yılmaz, Emniyetten gelen bu yazı nedeniyle, iddianameyi hazırlayan savcı hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirtti.
(Çınar ÖZER)