4 Kasım 2013 Pazartesi

BU SEFER "PERUKLU" DA GELMEDİ

Ethem Sarısülük'ü vurduğu görüntülere yansıyan Çevik Kuvvet polisi Ahmet Şahbaz'ın yargılandığı davanın ikinci duruşması dün Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. İlk duruşmada duruşma salonuna çok sayıda çevik kuvvet polisi alınmış, bu nedenle duruşma salonunda olayla çıkmış mahkeme de davanın kapalı görülmesine karar vermişti. Ancak bu karar çok sayıda izleyicinin ve milletvekilinin duruşmayı izlemek istemesi nedeniyle bu duruşmada uygulanamadı. Aileye destek olmak için Gezi eylemeleri sırasında hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz'ın abisi Gürkan Korkmaz davaya avukat olarak katılırken, Abdullah Cömert'in abisi Zafer Cömert ise anne Sayfı Sarısülük'ün yanından bir an olsun ayrılmadı. CHP'li milletvekilleri Hüseyin Aygün, İlhan Cihaner, Veli Ağbaba, Müslim Sarı, Aykut Erdoğdu ile BDP'li milletvekilleri Sabahat Tuncel, Hasip Kaplan, Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık da destek verdi. Duruşmada güvenliği ise jandarma sağladı. Geçen duruşmaya perukla gelen sanık Şahbaz ise duruşmaya Şanlıurfa'da görevli olduğu gerekçesiyle katılmadı.

BOMBA ARAMASI
Saat 9:00'da Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayacak olan davaya önce polis koruması eşliğinde sanık avukatları alındı. Müşteki avukatları ise "içeride bomba araması yapılacağı" gerekçesiyle salona alınmadı. Köpeklerle yapılan aramanın ardından salondan çok sayıda robokop giysili jandarma çıktı. Daha sonra avukatlar içeri alındı.

"12 EYLÜL'DE BİLE BÖYLESİ OLMADI"
Mahkeme Başkanı Afak İlleez, sanık avukatlarının mahkemeye müvekkillerinin Şanlıurfa'da görev yaptığı için ifadesinin telekonferans sistemiyle alınmasını talep ettikleri ve "terör örgütlerinin hedeflerinde olup olmadıklarının araştırılmasını istedikleri bir dilekçe verdiklerini açıkladı. Öte yandan sanık Şahbaz'ın duruşmaya neden gelmediğiyle ilgili herhangi bir gerekçe sunulmadığı belirtildi. Bunun üzerine avukat Murat Yılmaz, sanığın ilk duruşmadan önce Şanlıurfa'ya tayininin yapıldığını ve bu durumun bahane olamayacağını belirterek sanığın tutuklanmasını istedi. Avukat Kazım Bayraktar ise, "Siyasi iktidar, yargı ve polis işbirliği içerisindedir. Milyonların önünde olan bir cinayetin sanığını getirtemiyorsunuz. Katil sanık kollama altına alınmıştır. Mahkeme korktuğu için hala tutuklama çıkartmıyor. Çünkü Başbakan "yedirtmeyiz" dedi, ikramiyeler verildi. Polisin ve savcıların delilleri kararttığını belirten Bayraktar, "12 Eylül yargılamalarında bile böyle hukuksuzluklar görmedim. O dönemde ordu yargıyı ayaklar altına almıştı. Şimdi ise polis ayaklar altına alıyor" dedi.

DURUŞMAYA GELMEYECEK
Sanık olmadığı halde önce iddianamenin okunmasını isteyen mahkeme avukatların itirazları üzerine bu talebinden vazgeçti ve savcıdan taleplerle ilgili görüşünü sordu. Savcı önce duraksayarak "Ama iddianamenin okunması vardı" dedi. Daha sonra da sanığın video konferans yöntemiyle ifadesinin alınmasını ve "kaçma şüphesi olmadığı" gerekçesiyle tutuklanma talebinin reddedilmesi yönünde görüş açıkladı. Mahkeme heyeti, sanığın Şanlıurfa'da görevinin başında olduğu, delilleri karartma ve kaçma şüphesi bulunmadığı gerekçesiyle tutuklama talebinin reddine, ifadesinin sesli ve görüntülü alınmasına karar verdi.

ANNE İSYAN ETTİ
Kararın ardından izleyiciler ve Sarısülük’ün yakınları mahkemeyi alkışlarla protesto etti. Anne Sayfı Sarısülük ise, "Ben bir şey yapmayacağım. Korkmayın. Buraya sizin yüzünüzü görmeye değil katilin yüzünü görmeye geldim" diyerek isyan etti. Zafer Cömert ise "Buraya gelsin ve önce aldığı canın hesabını versin" dedi. Sanık avukatlarının "Mahkemenin baskı altına alınmadığı, adil bir yargılama talep ediyoruz" sözleri üzerine salondaki gerginlik yükseldi.

TRAFİK KAZASI ÖRNEĞİ
Karar üzerine Yılmaz, "Bu duruşmada nereye varılmak istendiğini çok iyi anladık. Mahkemenizde adil bir yargılama yapılamayacağı ve sanığın yargı makamları tarafından aklanacağı korunacağı çok açık ortaya çıkmıştır" dedi. Mahkemenin bir kararını örnek veren Yılmaz, "Bir trafik kazasında 9 yıl hapis cezası vereceksiniz, sanığın delilleri karartma şüphesiyle tutukluluğunun devamına hükmedeceksiniz ama bir adam öldürme dosyasında delilleri karartma şüphesi yok diyeceksiniz. Mahkemeniz tarafsız ve adil davranmamaktadır. Bu yargılamayı bu şekilde yapacaksanız, usule uymayacaksanız Adalet Komisyonu'na yazın ve bu davadan çekilin" dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın sesli ve görüntülü ifadesinin alınabilmesi için duruşmayı 2 Aralık'a erteledi.

AĞIR YARALI!
Dava için demokratik kitle örgütleri ve vatandaşlar adliyenin önünde toplanmaya başladı. Mahkemenin verdiği kararın ardından ise grup karara tepki göstererek adliyenin kapılarına vurmaya ve slogan atmaya başladı. Polisler gruba tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Tekerlekli sandalyede olan bir kadın tazyikli su nedeniyle yere düştü. Müdahale sırasında onlarca kişi çeşitli yerlerinden yaralandı ve çevre hastanelere götürüldü. 16 yaşındaki lise öğrencisi S.I polisin attığı gaz bombasından kaçmak için tellerden atlamak isterken tellere takıldı. Vajina bölgesinde 4 cm'lik kesik meydana gelen genç kızın durumun ağır olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi.
Olaylar nedeniyle Ankara İl Jandarma Komutanlığından takviye ekip istendi. Bir polis helikopteri de havadan eylemcileri takip etti. Olaylarda 19 kişi de gözaltına alındı.

TÜRKİYE’DE HUKUK BİTMİŞTİR
Duruşmayı izleyen CHP Milletvekili İlhan Cihaner, adliye önünde yaptığı açıklamada, "Biraz empati her şeyi çözer, gencecik çocuk herkesin gözü önünde öldürüldü. Bunu protesto etmek Anayasal haktır. Slogan atılabilir. İlk öldürüldüğünde Belediye Başkanı öldürüldüğü yerde polise teşekkür pankartı asmıştı. Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesinden sonra da Devlet’in valisi ‘arkadaşları öldürmüştür’ dedi. Daha dün ODTÜ’de de yanan çocuk için aynı şeyi söylediler. Türkiye’de hukuk, eşitlik ilkesi bitmiştir" dedi.

GEZİ TOPRAĞI GETİRDİLER
Müdahalenin ardından Sarısülük’ün vurulduğu yere gelen Sarısülük'ün ailesi, avukatları ve HDP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel’in de aralarında bulunduğu bulunduğu grup yaşananlarla ilgili bir açıklama yaptı. Avukat Kazım Bayraktar "Bir duruşma yaşanmadı, bir tiyatro sahnelendi. Tiyatronun ardından polis müdahale etti" dedi. Tuncel ise, "Buradan bir adalet çıkmayacağını biliyoruz. Bu davanın peşini bırakmayacağız" derken, Abi Mustafa Sarısülük ise, “Artık adalet meydanlarda, sokaklarda, barikatlardadır. Adaleti orada arayacağız" şeklinde konuştu. İstanbul Forumları Koordinasyonun da "Ethem Gezi’ye gelemedi, ama biz ona Gezi’nin toprağını getirdik" diyerek parktan getirdikleri toprağı Sarısülük'ün vurulduğu yere döktü.
(Çınar ÖZER)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder