2 Ağustos 2013 Cuma

CENAZE TÖRENİ YAPILAMADI AMA DAVASI AÇILDI

*Gezi eylemleri sırasında polis kurşunuyla başından vurulan ve hayatını kaybeden Ethem Sarısülük için Kızılay'da yapılmak istenen, ancak polis müdahalesiyle engellenen cenaze töreninde çıkan olaylarla ilgili 35 kişi hakkında 3 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Olay günü başından vurulan Dilan Dursun'un soruşturması ise devam ediyor.

Ankara'da yapılan Gezi eylemlerinin ikinci gününde Ethem Sarısülük Kızılay'da çevik kuvvet polisi Ahmet Ş.'nin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti. 16 Haziran'da Sarısülük için vurulduğu yerde cenaze töreni yapmak isteyen gruba polis tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti.
Olayla ilgili soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet  Savcısı Kürşat Kayral, 35 kişi hakkında "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefet" suçundan 3'er yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesi de iddianameyi kabul etti.

"GÜVENCEYE ALINDI"
İddianamede Kızılay'da yapılmak istenen cenaze töreninin polis tarafından engellenmesi şöyle anlatıldı:
"Tedavi  gördüğü hastanede 14 Haziran günü hayatını kaybeden Sarısülük cenazesinin 16 Haziran Cumartesi Batıkent Cemevi'nden  alınarak, kortejle Kızılay Meydanı'na, sonrasında Sıhhiye'ye getirilmek ve tören yapılmak istendiği, güvenlik güçlerinin Batıkent'te göstericilere Cenazenin Kızılay'a götürülmesine izin verilmeyeceği, provokatif  ve istenmeyen olayların yaşanmaması için cenazenin İstanbul Yolu-Çevre Yolu istikametinden Çorum'a götürülmesinin uygun olacağının söylendiği, konvoyun önünün güvenceye aldığı..."

"ORANTILI ZOR KULLANMA"
Bu sırada cenaze törenine katılmak için bir grubun GMK Bulvarı, Atatürk Bulvarı, Ziya Gökalp Caddesi'ni trafiğe kapatarak Kızılay'a yürüdükleri belirtilerek, "Polisin gruba dağılmaları yönünde uyarıda bulunduğu, dağılmamakta ısrar eden ve direnç gösteren gruplara güvenlik güçlerinin müdahale ettiği, sanıkların da müdahale sırasında Kızılay, Sıhhiye Köprüsü, GMK ve Atatürk Bulvarları, Güvenpark ve Başbakanlık çevreleriyle civar sokak ve caddelerde orantılı zor kullanmak suretiyle gözaltına alındıkları" ifade edildi.

POLİSE DİRENMENİN DELİLİ SÜT, LİMON, SİRKE
İddianamede gözaltına alınanların üst aramalarında çıktığı iddia edilen gaz maskesi, deniz gözlüğü,  solüsyon, iş eldiveni, biber gazı, limon, süt, sirke, sivil toplum örgütlerine ait flama ve kolluk, yüz kapatmaya yarayan poşu ve bezler, laboratuvar gözlüğü,  baret, yüz maskeleri, sprey boyaların da "eyleme katılmak ve güvenlik güçlerine direnç göstermek" için taşındığı iddia edildi.

3 YILA KADAR HAPİS
İddianamede, sanıkların savcılık ifadelerinde suçlamaları kabul etmediğine, "olay yerinde tesadüfen, gezi amacıyla veya basın açıklaması izlemek için bulunduklarını, polisin aniden gaz ve suyla saldırdığını, gözaltı sırasında hakaret ve darba maruz kaldıklarını belirttiklerine" yer verildi.
İddianamede sanıkların Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'nın  32/1. maddesi uyarınca 6'şar aydan 3'er yıla kadar mahkumiyetleri istendi. Öte yandan, aynı soruşturma kapsamında 73 şüpheli hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdi. Bu kişiler arasında İran ve Rusya uyruklu  birer kişi de bulunuyor.

KUTU:
DİLAN'I DA "AKREP" VURMUŞTU
Olay günü Dilan Dursun isimli genç kız gaz fişeğiyle başından vuruldu. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında incelenen mobese kayıtları sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda "Akrep aracı, trafik ışıklarının bulunduğu yerden atış yaptığı anda, koşmakta olan Dilan Dursun aniden yere düştü" denildi. Ancak gaz fişeğini atan polis hakkında henüz bir işlem yapılmadı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder