19 Haziran 2013 Çarşamba

ANKARA'DA "GEZİ" OPERASYONU

Gezi Parkı eylemlerine destek vermek için Ankara'da 19 gün boyunca yapılan protestolar sonunda dün Terörle Mücadele Şube ekipleri 26 ayrı adrese eş zamanlı operasyon yaptı. Hakimin arama ve gözaltına alma kararında, Gezi Parkı eylemini düzenleyen Taksim Dayanışma Platformu'nda "marjinal sol grupların" olduğu ve eylemlere illegal örgütlerin "açık alan yapılanmalarıyla" katılanların, eylemleri "kalkışma" haline getirdiği iddia edildi. Kararda, şüphelilerin "kamu kurumlarını işgal etmeye teşebbüs ettikleri, görevli memura etkin direnişte bulunarak kasten yaraladıkları, linç girişiminde bulundukları" iddia edildi. Kararda, TRT'de yayınlanan ancak daha sonra PKK'lıların eski tarihteki bir eyleminde çekildiği ortaya çıkan "Türk bayrağının yakılması" iddiasının da dile getirilmesi dikkat çekti. Ankara dışında birçok ilde de dün sabah benzer operasyonlar yapılması, sosyal medyada "cadı avı başladı" yorumlarına neden oldu.

26 AYRI ADRESE OPERASYON
Gezi Parkı eylemleri sırasında olaylara karıştıkları, yönlendirdikleri iddia edilen ve görüntülerden tespit edildiği ileri sürülen 26 kişi hakkında arama ve gözaltı kararı verildi. TMK'nın (Terörle Mücadele Kanunu) 10. maddesiyle görevlendirilen 3 No'lu Hakimlik (özgürlük hakimi) tarafından verilen karar üzerine dün sabah saatlerinde Terörle Mücadele Şube ekipleri 26 ayrı adrese eş zamanlı baskın yaptı. 23 kişi gözaltına alınırken, 3 kişinin de arandığı belirtildi.

EYLEMİ "KALKIŞMA" HALİNE GETİRDİLER
Kararda, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin savcılığın şu değerlendirmesi dikkat çekti:
"2011 yılında Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi' kararının açıklanmasının ardından  marjinal sol gruplar, sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve siyasi partilerin yer aldığı Taksim Dayanışma Platformu'nun oluşturulduğu, günümüze kadar Taksim Dayanışma Platformu organizesinde proje ile ilgili olarak hafta içi, hafta sonu sayıları 20-50 arasında değişen gruplar tarafından Gezi Parkı'nda düzenli olarak basın açıklamaları yapılmıştır.
Eylem sürecinde DHKP-C (Devrimci Halkın Kurtuluş Partisi), MLKP (Marksist Leninist Komünist Partisi), THKP-C  Direniş Hareketi (Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi), Dev-Yol Devrimci Hareket, Troçkistler, MKP (Maoist Komünist Parti), TKP/ML (Türkiye Komünist Partisi/ Markist Leninst), DSİH (Devrimci Sosyalist İşçi Partisi) ve TKİP (Türkiye Komünist İşçi Partisi Leninist) örgütlerinin adı altında ve bu yapılara ait açık alan yapılanmaları ile eyleme katıldıkları ve eylemleri bir kalkışma haline getirerek etkin oldukları gözlemlenmiştir."

"AÇIK ALAN YAPILANMASI"
Savcılık, şüphelilerin "terör örgütlerinin çağrısı doğrultusunda hareket ettikleri ve masum hak arama eylemelerinin arkasına sığındıklarını" iddia etti, ancak bu kişilerin "Terör örgütlerinin açık alan yapılanmaları içerisinde faaliyet gösterdiğini" belirtti. Savcılık bu ifadesi ile sanıkların legal kurumlarda yer aldıklarını belirtmiş oldu.
Savcılık şüphelilerin "şiddet içerikli fiiller yaptıkları, yüzlerinin kapatmak suretiyle güvenlik güçlerine ve kamu binalarına taş ve sopalarla saldırdıkları, yola barikat kurdukları, kamu malına zarar verdiklerini" iddia etti. Kararda şüphelilere "kamu kurumlarını işgal etmeye teşebbüs, kolluk kuvvetlerine molotoflu havai fişekli saldırı, Türk bayraklarını yakma, görevli memura etkin direnişte bulunarak kasten yaralama, linç girişiminde bulunma" suçlamaları yöneltildi.
Kararda ileri sürülen, "Ankara'daki bazı göstericilerin bayrak yaktığı" iddiası TRT'de haber olarak yayınlanmıştı. Ancak bu haberde kullanılan fotoğrafın PKK'lıların eski tarihteki bir eyleminde çekildiği ortaya çıkmıştı. Buna rağmen savcılığın bu iddiayı suçlamalar arasına koyması dikkat çekti.

AVUKATLARA YASAK
Kararda, şüphelilerin çantalarında ve arabalarında elde edilebilecek, örgütsel dokümanlarla suç olabileceği değerlendirilen diğer malzemelere el konulması, dijital malzemelerin kopyalarının alınmasına karar verildi.  Ayrıca şüpheliler için "24 saat"  görüş kısıtlamasına da karar verildi.
Avukatlar, gözaltı kararında şüphelilerin isimlerinin karartıldığı için kimlerin gözaltına alındığını bilmediklerini kendilerine ulaşan aileler aracılığıyla isimlere ulaştıklarını belirtti. Avukatlar, 24 saat görüşü kısıtlılığı verilen karar itiraz edeceklerini belirtti.
(Çınar ÖZER)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder