28 Haziran 2013 Cuma

GEZİ EYLEMCİLERİNE YAPILAN 2. OPERASYON - EMNİYET TEŞHİSİ AYAKKABIDAN YAPMIŞ !

Ankara'da Gezi eylemleri kapsamında yapılan 2. operasyonla gözaltına alınan 22 kişi dün Adliye'ye getirildi. ÖDP Altındağ İlçe yöneticisi Sercan U. da öğle saatlerinde otobüsten Kızılay'da indiğinde gözaltına alındı ve savcılığa getirildi. Savcılık sorgusunun ardından 19 kişi "tutuklama istemiyle" mahkemeye sevk edilirken, 4 kişi serbest bırakıldı.

MANİFESTONUN YASAĞI KALKTI AMA...
Savcılık sorgusunda ev aramasında alınan Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya'nın seçme yazıları, Komünist Manifesto (Karl Marx) gibi kitapların delil olarak şüphelilerin dosyasına konulduğu öğrenildi.
Kitaplar hakkında verilen yayın ve dağıtım yasakları Temmuz 2012'de yürürlüğe giren 3. Yargı Paketi kapsamında kaldırılmıştı.

MAĞDURU MEÇHUL
Savcılık sorgunda şüphelilerin "örgüt üyesi olmak ve örgüt adına suç işlemek" suçlarının yanı sıra "polisi linç etmekle" de suçlandıkları öğrenildi. Şüphelilere bu konuda sorular yönelten savcılığın olayla ilgili herhangi bir fotoğraf ya da delil gösterilemediği, polisin kim olduğunun da söylemediği öğrenildi. İfade sırasında savcının, "Linç edilmek istenen bir polis varmış. Onu biliyor musunuz? dediği ifade edildi.

SAVCI: "BUNLAR GÜNAH KEÇİSİ"
Stajyerliği biten ve ruhsat başvurusunda bulunan, avukatlık ruhsatını da 1 haftaya kadar alacak olan Mehmet Ferit A. "avukatım" demesine rağmen gözaltına alındı ve hem MKP hem DHKP/C örgütü üyesi olmakla suçlandı. A. savcılık ifadesinde, "Babam İzmir'de hakim. Orada avukatlık yapmayı etik bulmadığım için Ankara'ya geldim. Ruhsatımın gelmesini bekliyorum. Avukat olmama rağmen gözaltına alındım. Eylemlere 2-3 kez katıldım. Demokratik hakkımı kullandım. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
Sorgu sırasında avukatların "Yüzbinlerce insanın katıldığı eylemlerle ilgili müvekkillerimiz gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Örgütlere üye yapılıyor" demeleri üzerine, savcının, "Biz de biliyoruz bu insanların günah keçisi olduğunu" şeklinde yanıt verdiği öne sürüldü.

AYAKKABIDAN TANINDI!
Emniyetin eylem sırasında yüzü kapalı çekilen kişinin Halil G. olduğuna ayakkabı ve tişörtüne bakarak kanaat getirdiği öğrenildi. Yapılan bu tespit savcılıkta da soruldu. Gösterilen fotoğrafları kabul etmeyen Halil G. "Eylemlerde yer aldım ama mavi maskeyle değil doktorların kullandığı beyaz maskeyle yüzümü kapattım. Benim olduğum iddia edilen fotoğraftaki ayakkabı çok yaygın  bir ayakkabıdır. Giydiğim tişörtün de aynı olduğu söyleniyor. Ama benim giydiğim tişörtün rengiyle tutmuyor" dedi. Emniyetin Murat B. için ise "mavi gömlek" fotoğrafını delil olarak dosyaya koyduğu ortaya çıktı.

"POLİSE TAŞ ATMA İMKANIM YOKTU"
ODTÜ Kimya Bölümü 3. sınıf öğrencisi Doğukan A. ise sol elinde gaz sıkıldığında kullanmak için Talcid bulundurduğu sağ elinde ise taş tuttuğunu kabul ederek, "Görüntü Kızılay'da çekilmiş. Elimde taş vardı. Ama taşı polise atma imkanım yoktur. Polis benden 500 metre ileridedir. Ayrıca arabayı iterken kişinin arkasında duran benim. Ama ben orada şahsa araba patlayabilir itme diyordum" şeklinde ifade verdi.
Lise'den yeni mezun olan 18 yaşındaki Şüpheli Deniz A. ifadesinde, "İstanbul'daki Gezi Park'ı olaylarını televizyondan izledim. Bir kadının başından gaz fişeğiyle vurulduğunu gördüm. Bu nedenle Kızılay'da yapılan basın açıklamasına katıldım. Kamu malına zarar vermedim, Başbakanlığa yürümedim. Evimde bulunan kitapları da tüm kitapçılarda bulabilirsiniz. Yasal yayınlardır" dediği öğrenildi.
(Çınar ÖZER)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder