22 Aralık 2012 Cumartesi

BAŞBAKAN PROTESTOSUNA "ÖRGÜT" SORUŞTURMASI


ODTÜ'de (Ortadoğu Teknik Üniversitesi) çıkan olaylardan sonra  Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesiyle yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği soruşturma başlattı. Savcı Sadık Bayındır, polisin elindeki fotoğraflardan kimlik tespiti yapılarak 12 öğrenci hakkında "terör örgütü soruşturması" başlattı ve öğrencilerden 11'i terörle mücadele polisince gözaltına alındı. Gözaltına alınan öğrencilerin ev aramasına ilişkin kararda "terör örgütü bağlantısı şüphesiyle" arama kararı verildiği belirtilirken, suçlamanın hangi terör örgütüne yönelik olduğuna ilişkin bir ibareye yer verilmemesi dikkat çekti. Ev aramalarında terör suçuna "delil" olarak yasal dergi ve kitaplara el konuldu.

Çin'den fırlatılan Göktürk-2 uydusu için Salı günü ODTÜ'de yapılan törene katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto eden öğrencilere polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etmişti. Yaklaşık 4 saat boyunca kampüste süren olayların sonunda Ankara Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Barış Barışık adlı öğrenci başından gaz fişeğiyle yaralanıp beyin kanaması geçirmişti. Olaylardan 3 gün sonra ise terör suçlarına bakan savcılık soruşturma başlattı.

"YA TERÖR ÖRGÜTÜ BAĞLANTISI VARSA?" GÖZALTISI
TMK'nın (Terörle Mücadele Kanunu) 10. maddesiyle görevli savcı Sadık Bayındır, polis kayıtları ve fotoğraflarını inceledikten sonra başlattığı soruşturma kapsamında 12 öğrenci hakkında ev araması ve gözaltı kararı aldırdı. Ev aramasına ilişkin kararda "terör örgütü bağlantısı şüphesi" suçlaması yöneltilirken bu örgüt ya da örgütlerin hangileri olduğuna ilişkin bir ibareye yer verilmedi.
Kararın ardından Bedirhan Atasoy, Mert Atmaca, Mustafa Bozkurt, Hasan Koç, İlhan Şen, Can Kaya, Güven Kazım Altunkaya, Hüseyin Koç, Sercan Çınar, Batuhan Demirci, Cem Dursun'un kaldığı evlerde  terörle mücadele polisi sabah saat 07.00’de gitti ve avukatlar olmadan arama yaptı. Ev aramalarında yasal olan "Dev-Genç Savunması" adlı kitap, Yürüyüş dergileri ve Üniversiteli adlı gazetelere delil olarak el konuldu. Aramaların ardından gözaltına alınan öğrenciler sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Emniyet'e götürüldü.

BARIŞ’IN GÖRÜNTÜLERİ YOK
Savcılığın fotoğraf ve kamera kayıtlarını incelemeye devam ettiği ve kimliği tespit edilen diğer öğrenciler hakkında da gözaltı kararı verebileceği belirtilirken, polisin elinde ise 50 kişilik bir öğrenci listesi olduğu iddia edildi. Öte yandan polisin, kayıtlarda basından gaz fişeğiyle yaralanan ve beyin kanaması geçirdiği için yoğun bakımda tutulan Barış Barışık’ın "polise taş attığı ya da herhangi bir şekilde saldırdığına ilişkin görüntü" bulamadığı, bu nedenle Barışık hakkında herhangi bir işlem yapmadıkları öğrenildi.

SUÇ YOK AMA KARAR VAR
Gözaltına alınarak Emniyet'e götürülen 11 öğrencinin avukatları burada kendilerine bilgi verilmeyince, savcı Bayındır’ın yanına gitti. Savcıya yapılan ev araması ve avukatla görüşme tutanağında herhangi bir “suç istinadının olmadığını” belirten avukatlar, “Biz neye göre savunma yapacağız? Öğrencilerin üzerine atılı herhangi bir suç yok” dedi. Bunun üzerine savcı avukatların Emniyet’e gidip bilgi almalarını söyledi. Avukatlar ise Emniyet’ten geldiklerini belirtince savcı avukatların vekaletlerini gördükten sonra bilgi vereceğini söyledi.

AVUKATLAR SAVCILIĞA İTİRAZ ETTİ
Avukatları, soruşturmanın terör kapsamında değil, "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerine Muhalefet" suçundan başlatılabileceğini vurguladılar. Avukatlar, bu nedenle de terör savcılığının görevli olmadığını savundu. Gözaltı kararı veren savcılığa ve ev araması kararı veren mahkemeye itiraz eden avukatlar, savcılığın itirazı bugün değerlendireceği söylediler.
Dün sabah saatlerinde gözaltına alınan öğrencilerin Emniyet'te ifadeleri alındıktan sonra bugün öğle saatlerinde savcılığa sevk edilecekleri de belirtildi.

"BU BİR GÖZDAĞIDIR"
Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Erol Yılmaz Aras, olaylar sırasında bin öğrenciye karşı 3 bin 600 polis ile çok sayıda zırhlı aracın ”orantısız” kullanıldığı savunan Aras, olayların ardından yaşanan gözaltıların ”anlamlı” olduğunu belirtti.  Gözaltıların normal savcılar yerine TMK’nın 10. maddesi ile görevli savcı tarafından yapıldığına işaret eden Aras, "Burada temel olan nokta, protesto hakkını kullanan ve mağdur olan aslında suç duyurusunda bulunmaları gereken öğrencilerin hemde normal bir soruşturma kapsamında değil Terörle Mücadele Kanunu kapsamında gözaltına alınmasıdır. Bundan sonra yapılacak protestolara göz dağı verme isteği ile karşı karşıyayız" dedi.

5 BİN AVUKAT SAVUNURUZ
Gözaltı kararının hukuk dışı olduğunu savunan Aras ”Yetkililere sesleniyorum; Bu eylemi Terörle Mücadele Kanunu’na hangi kararla soktunuz? Orada öğrencilerin saldırıya karşı protesto gösterisi yapmaktan başka terör örgütleriyle bağlantısıyla ilgili elinizde hangi done vardır? Bu doneler elinizde yoksa eğer şu anda suç işliyorsunuz. Herhangi bir terör örgütü bağlantısı bahis konusu değil. Yapılan gözaltıların tamamının hukuk dışı olduğu kanaatindeyiz. Sayın savcının verdiği bilgiye göre polisten gelen resimlerle gözaltı talimatları verilmiş. Gerekirse 5 bin avukatla beraber Ankara emniyetindeki öğrencileri savunmak için orada olacağız” dedi.

"ANTİDEMOKRATİK YASALARI KALDIRIN"
Gözaltıları protesto etmek için  KESK ve bazı demokratik kitle örgütleri dün akşam saatlerinde Kızılay Güvenpark'taki Milli Müdafaa Caddesi'nde toplanarak, Başbakanlık binasına yürümek istedi. Bu ekibe ODTÜ'den 4 otobüsle gelen  öğrenciler de katıldı. Eyleme, CHP Milletvekilleri Veli Ağbaba, Aylin Nazlıaka, Aykan Erdemir ve CHP Gençlik Kolları Başkanı Emre Doğan da destek verdi. Polis grubun yürümesine izin vermeyince eylemciler de toplandıkları yerde basın açıklaması yaptı, hükümete seslenerek, "Düşünce ve düşünceyi ifade etme özgürlüğüne engel teşkil eden antidemokratik yasaları kaldırın" çağrısı yaptı.

"EMANETİ GERİ GETİRDİK"
ODTÜ'lü akademisyenlerin de katıldığı eylemde akademisyen Mustafa Mutlu, polisin attığı gaz fişeklerinden birini göstererek, "Bunun üzerinde 'Dikkat direk kişilere atmayın. Yaralama, öldürme etkisi olabilir' yazıyor. İşte Barış'ı yaralayan bu fişekti. Dersliklere, öğretmenlerin odalarına atılanlar bunlardı. Bu bize Başbakan'ın emaneti. Biz bu emaneti geri getirdik. Bizim de onlarda emanetimiz var. Arkadaşlarımızı geri alacağız. Başbakan, polis üniversiteye gelip giderler ama biz hep orada kalacağız ve bilim, bilgi üretmeye devam edeceğiz" dedi.
(Çınar ÖZER)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder