22 Kasım 2012 Perşembe

12 EYLÜL DAVASI 3. GÜN - MAHKEME SORUŞTURMAYI GENİŞLETTİ




12 Eylül davasında mahkeme, Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu'ndan bilgi ve belge talebinde bulunurken, sanık Kenan Evren'in Haydar Saltık tarafından hazırlandığını iddia ettiği Bayrak Harekat Planı'na ilişkin raporların da Genelkurmay'dan istenmesine karar verdi. MİT ve Emniyet'ten de eski MHP'li Bakan Gün Sazak’ın darbeden 5 ay önce öldürülmesine ilişkin bilgi talep eden mahkeme, MİT'ten 1 Mayıs 1977 öncesinde Intercontinental Oteli’ne yerleştikleri iddia edilen yabancı ajanlar ile ilgili belgeleri de istedi. Duruşmada, idam edilen Erdoğan Yazgan'ın kız kardeşi, Evren'e, "Bizim canlarımızı idam ederken, 'Asmayalım da besleyelim mi?' demiştiniz. Biz 32 yıldır vergilerimizle sizi besliyoruz. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" diye sordu.

EVREN'İN "SUSMA HAKKI" DİRENİŞİ
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki darbe davasının bu hafta yapılan 3. duruşmasında, duruşmaya Ankara GATA'daki odasından video konferans yoluyla katılan sanık Kenan Evren'e sorular yöneltildi. Savunmasında mahkemenin kendilerini yargılama yetkisi olmadığını belirterek sorulara yanıt vermeyeceğini söyleyen Evren, önceki gün olduğu gibi dün de sorulara yanıt vermedi. Evren, müdahil avukatların kendisini konuşturmak için zaman zaman espri yapmalarına, ısrarla durup yanıt beklemelerine, hiç değilse bazı sorulara yanıt vermesinin bir zararı olmayacağı gibi çeşitli taktiklerine de direndi ve konuşmadı.

MİMİKLERLE KONUŞTU
Avukatların soruları sırasında sık sık pet şişeden su içen Evren'in, kimi sorulara gülümsediği, kimilerinde hatırlamadığını ima ederek dudağını büktüğü, bazı sorularda ise hayır anlamında kafa salladığı görüldü.

"MÜVEKKİLİN İRADESİNE SALDIRI"

Avukat Bülent Acar, müdahil avukatı Hasan Ürel'in, "Siz komutansınız, strateji ve taktik bilirsiniz. Bu sorulara cevap verebilirsiniz. Bazı sorulara cevap vermeniz neyi değiştirir?" sözleri üzerine ısrarla soru yöneltilmesini eleştirdi ve "Bu müvekkilin iradesine saldırıdır" dedi. Mahkeme Başkanı Süleyman İnce ise "Bu sizin görüşünüz, biz soruların yöneltilmesine karar vermiştik" dedi.

ERDAL EREN'İ TANIMADI
Avukat Mehmet Horuş, yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren'in fotoğrafını Evren'e göstererek, "Bu çocuğu tanıyor musununuz?" diye sordu. Cevap vermeyen Evren başını "hayır" anlamında sallamakla yetindi. Horuş, "Erdal Eren asmayalım da besleyelim mi dediğiniz devrimcilerden birisidir. Öldürerek, asarak başaramadınız. Bu ülkede hala devrimciler var" dedi.

"32 YILDIR BESLİYORUZ"
İdam edilen Erdoğan Yazgan'ın kız kardeşi Sabire Yazgan Serin de Evren'e sorular yöneltti. Serin, "Abimin katili olarak kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Babam bir sabah eve gelen askerlerin 'oğlunuzu idam ettik" demesiyle bu durumu öğrendi. Sizin de kızlarınız var. Böyle bir ölüm haberi almak ister misiniz? Abim üzerinde sadece donu varken cevezaevinin battaniyesine sarılarak gömüldü. Mezarlıktan ailesi zorla çıkartıldı. Bunda sizi suçlu bulmam doğru değil mi? Anneler sizlere uzun ömür için dua ediyor. Sizce neden, günahsız olduğunuz için mi? Yüreksiz olduğunuz için mi cevap veremiyorsunuz? Bizim canlarımızı idam ederken, 'Asmayalım da besleyelim mi?' demiştiniz. Biz 32 yıldır vergilerimizle sizi besliyoruz. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" diye sordu.

GENELKURMAY'DAN TOPLANTI TUTANAKLARI İSTENDİ
Mahkeme, gün boyu sorulan soruların ardından önemli ara kararlar vererek duruşmayı erteledi. Mahkeme, Genelkurmay Başkanlığı’na yeniden yazılacak müzekkere ile 12 Eylül 1980 darbesi öncesinde, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları arasında yapıldığı iddia edilen toplantılara ilişkin tutanakların, Bayrak Harekat Direktifi’nin ve 12 Eylül darbesinin yapıldığı gün ve sonrasıyla ilgili hazırlanan planların örneğinin istenmesini kararlaştırdı.
Haydar Saltık tarafından hazırlandığı ileri sürülen raporun suretini ve hangi ekipçe hazırlandığının tespitini isteyen mahkeme, belgelerin gönderilmemesi halinde, bulunamayış sebebi ile imha edilmişse imhaya ilişkin belgelerin gönderilmesini istedi.

YENİ MASAK RAPORU
MASAK'ın (Mali Suçları Araştırma Kurulu) TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun talebi üzerine Kenan Evren, Tahsin Şahinkaya ve hayatta olmayan MGK üyeleri Nurettin Ersin, Nejat Tümer ve Sedat Celasun ile birinci derece yakınları, kardeşleri, torunları ve birinci derece kayın hısımlarının 1977-2012 arasındaki mal varlıklarındaki esaslı değişimlerle ilgili hazırladığı rapor mahkemeye ulaştı. Mahkeme bu raporun, dosyaya konulmamasına, sadece avukatlar tarafından 15 gün süreyle örnek almadan incelenebileceğine karar verdi.
Mahkeme ayrıca MHP’nin avukatı Yücel Bulut'un talebini kabul ederek, MİT ve Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan, 27 Mayıs 1980’de öldürülen Gün Sazak’a yönelik eyleme ilişkin herhangi bir bilgi bulunup bulunmadığının sorulmasına karar verdi.

MECLİS'E: "DEVLET SIRRI DA OLSA MAHKEMEYE GÖNDER"
TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'ndan "darbede yer alan kişilerin yaptıkları toplantı, aldıkları karar ve planlarla ilgili kurumlardan gelen belgelerin" istenmesine karar veren mahkeme, komisyonun raporunun 12 Eylül ile ilgili bölümünü de göndermesini istedi. Mahkeme, komisyona, ”devlet sırrı” niteliğinde bir belge gelmesi durumunda, CMK’nın 125. maddesi dikkate alınarak belgenin mahkemeye gönderilmesinin istenmesine karar verdi.
Mahkeme, MİT'ten 1 Mayıs 1977 öncesinde İstanbul Yeşilköy Havaalanı’na indikten sonra Intercontinental Oteli’ne yerleştikleri iddia edilen yabancı ajanlar ile ilgili belgeleri istedi.

AVUKATTAN DARBE KOMİSYONUNA TEPKİ
Sanıkların avukatı Bülent Acar ise TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun raporunun anayasanın 6. maddesine aykırılığı nedeniyle ”her türlü yasal hakları saklı tuttuklarını” söyledi. Acar, 27 Temmuz 2012 tarihli dilekçelerindeki taleplerin karara bağlanmasını, ”Gizli güçler, darbeyi yaptıran gizli, derin güçler gibi güçlerin kişi, yer, tarih, zaman dilimi taşıyacak biçimde, yani CMK’nın 170/3 (i) maddesine göre ve bu fiil ve olguları taşıyan delillerinin ne olduğunun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açıklanmasını istiyoruz” dedi.

CHP’DEN EVREN'E DARBE SORULARI
CHP’nin avukatı Şenal Sarıhan, Evren’e şu soruları yöneltti:
* Eylemlerinizde Atatürk’ün adını kullandınız. Atatürk’ün kurmuş olduğu CHP’yi neden kapattınız? Arşivini neden yok ettiniz? CHP’nin arşivi, sizin korumak ve kollamakla hareket ettiğiniz cumhuriyetin tarihiydi.
* Laik olduğunuzdan bahsettiniz. 12 Eylül’de özellikle Güneydoğu’da ayetli, hadisli bildiriler atıldı uçaklardan. Bu işler için dini neden kullandınız?
* Sizi önce emniyete ya da adı bilinmeyen bir yere alsalardı, ayaklarınızdan asıp, elektrik verselerdi, size bu darbenin hukuka aykırı olduğunu kabul ettirselerdi, böyle bir şeyi insanca bulur muydunuz?
* 12 Eylül’deki gibi avukatınızla görüşmeniz için 3 dakika süre verilseydi bunu adil bir yargılama olarak görür müydünüz?
* Siz cezaevine götürülseydiniz ve cezaevinin kapısında kıyasıya dövülseydiniz, bunu hukuka uygun bir eylem ve işlem olarak sayar mıydınız?

DARBE KARŞITI ASKER SORDU
Teğmen iken darbeciler tarafından ordudan atılan Rahmi Yıldırım ise Avukat Arif Ali Cangı aracılığıyla sanıklara, "Bir Kürt general sizden önce darbe yapsaydı. Türkçe'yi yasaklasaydı ne hissederdiniz? Ya Alevi bir general darbe yapsaydı ve Alevilik zorunlu ders olsaydı ne hissederdiniz? Sizin görevlendirdiğiniz bir bir asker bize 'Kürtlerin adının karda yürürken çıkardıkları kart kurt sesinden gelir' diye ders veriyordu sizde öyle mi düşünüyorsunuz?" diye sordu.
Avukatların Evren'e sorduğu sorulardan bazıları şöyle:

BÜLENT ERSOY DA GELMEK İSTEDİ
- Senih Özay: Derdim senin yüreğinde yara açmak. Pişmanlık yasasına başvursan sen kurtul diye çalışacağım. Ama sen de ne olur bir cevap ver. Bak ne güzel hareket etmeye başladın. Hatta gülüyorsun. Yoksa cevap mı vereceksin? Geçen gün Bülent Ersoy'la konuştum. Onu çalıştırmamışsınız. Neden diye sormaya gelecekti ama gelemedi. Bu dava yüzünden banka hesaplarında "Mayıs telaşı" denilen oynamalar olmuş, doğru mu?
- Şenal Sarıhan: Cinsel organınızdan, ayaklarınızdan, kulak memenizden elektrik verseler, ayaklarınızdan assalar, insan olarak bunları kabul eder misini? O dönemin çocukları büyüdü ve davayı izliyorlar. Sizden tek istediğimiz tek söz 'darbeler kötüdür. Halklar geleceğini kendi inşa eder' demeniz.
- Gökçesu Özgül: İyi ki intihar etmemişsiniz. Buraya size hesap sormaya gelen çok kişi var. Birisi de benim. Cemil Kırbayır'ın annesi 104 yaşındaki Berfo Ana dökülen saçlarını 'oğlumun kemikleri bulunursa belki DNA testi için lazım olur' diye topluyor. Sizin böyle kaygılarınız var mı?
- Rıfat Bacanlı: "İdam edilen ülkücülerin isimlerini hatırlıyor musunuz?" diye sorduktan sonra ülkücülerin isimlerini tek tek okuyarak, her isimden sonra, "denge politikanız uğruna mı idam ettirdiniz?" diye sordu.
- Aydın Erdoğan: Süleyman Cihan, 12 Eylül döneminde gözaltındayken  işkencede öldü. Sayın Evren sizin o dönemde uçan kuştan haberiniz olurdu değil  mi? Mezarlığa kimliği meçhul olarak gömülmüş. Sizin hiçbir yakınınız bu şekilde kayboldu mu?
- Savaş Demirtaş: DİSK’in kapatılmasının, mal varlığına el  konulmasının, yöneticilerinin yargılanmasının sebebi nedir? Bunda TÜSİAD’ın etkisi var mı?
- Öztürk Türkdoğan: Kürtlere asimilasyon programını militarist tarzda, sistematik işkence uygulayarak niçin yaptınız? Alevilerin asimilasyonu ile hayata geçirmenizdeki amacınız neydi? Eşcinselleri, gey ve lezbiyenleri, trans bireyleri İstanbul'dan Eskişehir'e neden sürdünüz? Gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın 104 yaşındaki annesi Berfo Kırbayır duruşmaya geldi. Sizi görmek istiyor. ’Sana hakkımı helal etmiyorum, iki elim yakandadır’ demek istiyor. Berfo Kırbayır’dan özür dileyecek misiniz? Oğlunun mezarının yerini söyleyecek misiniz?

İPEKÇİ SORULARI
Hasan Ürel: Abdi İpekçi'nin ölümüne üzülmenizin nedeni nedir? (Evren bu soruya 'Hayır, cevap vermiyorum' diye karşılık verdi.) Bayrak Harekat Planı'nda Abdi ipekçi cinayeti yer almış olabilir mi? Doğan Öz cinayeti raporundan haberiniz var mı? Öz'ün öldürülmesinde Özel Harp Dairesi'nin bir katkısı olabilir mi? Cinayet hükümlülerini, örneğin Abdullah Çatlı'yı Asala'ya karşı kullandınız mı?
Kazım Genç: "Türk milleti adına bu darbeyi yaptık" dediniz. Mahkeme de Türk milleti adına yargılama yapıyor. Darbe varken bu Yüce Türk milleti kıymetli de mahkeme yargılarken kıymetsiz mi?
(Kemal GÖKTAŞ - Çınar ÖZER)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder