22 Kasım 2012 Perşembe

12 EYLÜL DAVASI - TARİHİ DAVADA TARİHİ OTURUM - DARBECİLER "GÖRÜNTÜDE" SANIK


12 Eylül darbesinin mimarları eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile eski Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığı davada tarihi bir oturum yaşandı. Sanıkların hastane yatağından video konferans yoluyla katıldıkları duruşmada, kimlik tespiti yapıldı ve iddianame okundu. Duruşmada bugün sanıkların savunma yapması bekleniyor.
Ankara GATA'da (Gülhane Askeri Tıp Akademisi) tedavi altında olan Evren ile İstanbul GATA'da yatan Şahinkaya video konferans sistemiyle "görüntüleriyle" duruşmaya katıldı. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanık avukatı Hayri Acar, Başbakanlık, TBMM, CHP, MHP, DİSK ve Hak-İş’in de aralarında olduğu tüzel kişi temsilcileri ile avukatlar ve müdahillik talebinde bulunanlar katıldı.

Sanıkların görüntüleri, sesli ve görüntülü sistem ile duruşma salonuna kurulan 4 LCD ekrana yansıtıldı. İlk olarak Şahinkaya’nın beyaz gömlek üzerine siyah trikoyla yatağında görüntüsünü gördü. Şahinkaya, yatağında yarı oturur vaziyette ve üzerine bir örtü çekili görünürken, Evren hemşiresi tarafından başından ve bacaklarından desteklenerek yatağına yatırıldı. Üzerinde siyah pijama takımı bulunduğu gözlenen Evren'in yatağının arkası 90 dereceye yakın kaldırılarak yüzünün kameraya görünmesi sağlandı.

"MİT KAYIT YAPIYOR"

Müdahil avukatı Ömer Kavili, salonda önceki celse MİT'e ait kayıt sistemi bulunduğunu ileri sürerek, bu sistemin kaldırılmasını ya da kayıtların bir suretinin avukatlara verilmesini istedi. Başkan İnce ise mahkemedeki sistemin, bir başka davadaki "gizli tanık" dinlenmesi için kurulduğunu belirtti ve "Salona bahsettiğiniz tarzda bir müdahalenin olması mümkün değildir. Ben sizin iyi niyetli olduğunuzu düşünüyordum ama haksız eleştirilerle duruşmanın uzamasına sebep oluyorsunuz" dedi.
Kavili görüntülere ilişkin şu itirazları yöneltti:
"Kadraj iyi değil. Sanıkların yüzlerini, beden dillerini göremiyoruz. Kameralar tüm odayı dolansın, bulundukları yerleri göremiyoruz. Sanıkların yanında müdahil avukatlarından ikisinin hazır bulunmasını istemiştik, bu reddedilmişti. Oysa sanığın avukatı bulunmaktadır. Gerçekleştirilen teknik bağlantı yüzeysel ve hukukun ilkelerini çiğnemektedir. Sanıkların beden dilini göremememiz, bulunduğu ortamın sesini duyamamamız ve teknisyenin kadrajına teslim edilmiş olmamızı kabul edemeyiz.”
Avukat Fikret Babaoğlu ise salonda pek fazla kişi bulunmadığını öne sürdü ve aleniyetin sağlanmadığını kaydetti. Babaoğlu, görüntülerin mahkeme dışında da izlenmesinin sağlanmasını talep etti. Mahkeme Başkanı, bunun kanunen yasak olduğunu söyledi. Avukatı Mehmet Horuş ise ”Aldıkları ilaçlara kadar, her türlü tıbbı müdahale kayda geçsin" dedi.

HAKİM YERİNE YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

Kavili, sanıkların yanında ”hakim” bulunması gerektiğini ifade ederek, ”hakimlik yetkilerinin, hakim olmayan kişilere devredilemeyeceğini” söyledi.  Sanık avukatı Acar ise naip hakim bulunmamasının, savunma haklarını kısıtlamadığını beyan etti.
Bu itirazlar üzerine mahkeme, sanıkların savunmalarının alındığı yerin görüntülerinin, kamera gezdirilerek gösterilmesine, görüntülerin daha iyi yansıtılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasına ve sanıklar için ilaç ve tıbbi müdahaleye gerek duyulması halinde, yazı işleri müdürlerine bilgi verilerek, duruşmaya ara verilmesine ve bunun tutanak altına alınmasına karar verdi.
Mahkeme Başkanı İnce, Evren'in yanındaki Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Yazı İşleri Müdürü ve Şahinkaya'nın yanındaki İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi Yazı İşleri Müdürüne, "Bizi duyuyormusunuz. Sağlık personeli, katip, teknisyen dışında kimsenin olmadığını teyit eder misiniz?" diye sordu. Bunun üzerine Evren ve Şahinkaya'nın yanında kimlerin olduğu tek tek tutanaklara geçirildi.

KİMLİK VE ADRES TESPİTİ

Sonrasında ise Evren ve Şahinkaya’nın kimlik tespitleri yapıldı. Kenan Evren, kimlik tespiti sırasında ikamet adresi olarak, ”Ankara’da Merkez Orduevi’nin yanındaki” askeri lojmanı bildirdi. Evren, eğitim ve aylık gelir durumuyla ilgili, ”Aylık gelirim 13 bin 330. Eğitim durumum, Askeri Akademi mezunuyum” dedi. Tahsin Şahinkaya ise adres olarak ”Fenerbahçe Orduevi Korumalı Lojmanlar”ı gösterdi. Askeri Akademi mezunu olduğunu belirten Şahinkaya, aylık gelirinin 6 bin 800 olarak açıkladı.
Soruların bazılarını iyi duyamayan Evren ve Şahinkaya’ya, bu bilgiler alınırken, yanlarında bulunan kişiler yardımcı oldu.
Duruşmada kimlik tespitleri sonrasında, hazır edilen spiker vasıtasıyla iddianamenin okunmasına geçildi.

SANIKLAR UYUYOR!

Kimlik tespitinden sonra iddianamenin okunmasına geçildi. İddianameyi okumak için TRT'den Cüneyt Gündoğdu görevlendirildi ve 11:25'te iddianame okunmaya başlandı. İddianamenin yaklaşık 5 sayfası okunduktan sonra avukat Kavili, "Başkan Bey, sanıklar uyuyor" demesi gülüşmelere neden oldu. di. İddianamenin 9. sayfasına gelindiğinde Başkan İnce, "Bazı müdahil avukatların başka duruşmalarının olması ve seyirci, müdahil ve basının dışarı çıkıp girmesi" nedeniyle ara verdi.

KAHVE İZNİ

İddianamenin okunduğu sırada Şahinkaya’nın fincanda bir şeyler içtiği görülünce avukatlar müdahale etti. Avukat Kavili, “Sanık ilaç mı içiyor, çay mı içiyor?" diye sordu. Başkan İnce, "Siz de su içiyorsunuz" deyince Kavili, "İlaç içiyorsa hakkıdır, ancak çay veya kahve içiyorsa darbeciler böyle yargılanmaz. Mahkemeye saygısızlıktır dikkat edilsin” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı İnce, Şahinkaya’ya, "İçtiğiniz şey ilaç mı çay mı" diye sordu. Şahinkaya ve hastane odasında bulunan biri önce “kahve” içtiğini söyledi ardından da “sıcak su” olarak düzeltti. Tutanaklara Şahinkaya’nın su içtiği geçince, müdahil avukatlar itiraz ederek, önce kahve içtiğini söylediğini belirttiler ve tutanak değiştirildi. Bunun üzerine İnce, “Sanıkların yaş ve sağlık durumları duruşma salonunda benzeri şekilde su içilmesi ve bu konuda mahkemenin toleranslı davranması duruşma salonunda dahi uyuklama durumunda olan izleyicilerin olması dolayısıyla iddianamenin okunmasının uzun sürecek olması karşısında sanıkların uykularını geciktirecek sıvıları alabilmeleri yönünde mahkemece izin verildi” kararını aldı. Avukat Kazım Genç, "darbe döneminde böyle yargılanmadılar" dedi. Kavili ise “Darbe dönemlerinde müvekkillerimiz 25 gün boyunca kalorifer peteklerini yalayarak yaşadı, böyle olmaz” dedi. Konuşmalar sürerken Evren'in de su içtiği görüldü.

İŞKENCEDE EVREN'E ZOOM

Mahkeme iddianamenin "beyanlar" bölümü özetlenerek okundu. Avukatlar cezaevlerinde ve karakollarda uygulanan işkence çeşitlerinin yazıldığı bölümün ise ayrıntılı şekilde okunmasını istedi. Bunun üzerine işkence çeşitleri teker teker okundu. Bu sırada Evren'in görüntüsü büyültülerek tam ekran yapıldı. İzleyicilerden birinin, işkence bölümü okunurken kulaklarını tıkaması dikkat çekti.

TEDBİR TALEBİ REDDEDİLDİ

Müdahil avukatları MASAK raporunun ardından sanıkların haksız mal edindikleri iddiasıyla mahkemeden sanıkların mal varlıklarına el konulmasını istemişlerdi. Bu talebin reddine ilişkin mahkeme kararına yapılan itiraz, en yakın ağır ceza mahkemesi sıfatıyla görevli olan 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce de reddedildi.

"YATAKTA BİRİSİ YAN GELMİŞ YATIYOR, OH KEYİF İYİ"

Duruşmayı bir süre izledikten sonra adliyeden ayrılan eski bakanlardan Yaşar Okuyan, şunları söyledi:
"Koskoca 12 Eylül'ün iki sorumlusu yaş gerekçesiyle mahkemeye getirilmiyor. Kaldıkları yerden ifadeleri alınmaya çalışılıyor. Görüntü bir gidiyor, bir geliyor. Ufacık ekran. Adamlar yatağında rahat. Ne o? '12 Eylül’le hesaplaşıyoruz'. Adamın yüzünü görmüyorsun, yatakta birisi, yan gelmiş yatıyor, oh keyfi iyi. Mamak’ta tecritte, hücrede yatarken bize aynı muameleyi mi yapıyorlardı, bu ne biçim hesaplaşma? Yüzlerce insanın kanı üzerinde olan insanlar yataklarından keyfe keder ifade vermelerini yadırgıyorum. Onun için de gidiyorum".

TARİHİ DİYALOG
Mahkeme Başkanı İnce: Sanık Kenan Evren'e ana adı ve baba adını sorun...
Kenan Evren: Annemin adı Naciye Evren
İnce: Baba adı?
Evren: Hayrullah Evren
İnce: Doğum?
Evren: 1 Ocak 1918
İnce: Hala Ankara GATA'da mısınız?
Evren: Evet
İnce: İkametgah adresi?
Evren: Silahlı Kuvvettlerin lojmanı var
İnce: Ankara'daki mi?
Evren: Doğru doğru
İnce: Sanık Evren'e aylık geliri ve eğitim durumunu soruyoruz.
(Bu sırada bağlantı kesildi.)
Evren: Evet. Aylık gelirim 13 bin 330
İnce: Eğitim durumunuz?
Evren: En sonu mu söyleyeyim? Askeri akademiden mezunum.

Daha sonra Şahinkaya'nın kimlik tespiti yapıldı:
İnce: Sanık Tahsin Şahinkaya baba ve ana adı?
Şahinkaya: Babamın ismi Şakir Şahinkaya annemin ismi Hayriye.
İnce: Doğum?
Şahinkaya: 11.10.1925
İnce: İstanbul GATA'da mısınız?
Şahinkaya: Evet
İnce: İkamet?
Şahinkaya: Fenerbahçe Orduevi korumalı lojman
İnce: Siz de askeriye mezun musunuz?
Şahinkaya: Evet efendim
İnce: Aylık gelir?
Şahinkaya: 6 bin 800

NOTLAR...
"ONLAR DA BİZİ GÖRÜYOR MU?"
* Sanık avukatlarından Sezin Duygu Tuncer, Ankara GATA’da bulunan Kenan Evren’in, Avukat Mithat Burak Başkale ise İstanbul GATA’daki Tahsin Şahinkaya’nın yanında hazır bulundu.
* Sanıkların yanında, görüntülerini duruşma salonuna yansıtmakla görevli teknik personelin yanı sıra, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Kalem Müdürü ile İstanbul’daki Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’nin kalem müdürü de bulundu.
* Müdahil avukatları sanıklara verilen kahve, çay içme iznine ”İsterseniz sanıkları ayağa kalkıp dinleyelim” diyerek tepki gösterdiler. Bu sırada sanıklarla olan bağlantı koptu. Süleyman İnce, ”Bu tarz gerginliklere kablolar dayanmıyor demek ki” dedi.
* İddianamenin okunması sırasında verilen arada Şahinkaya siyah yelek giydi.
* Mahkeme, iddianameyi okuyan TRT görevlisine 700 lira ücret verilmesini tutanak altına aldı.
* İddianamenin okunması yaklaşık 5.5 saat sürdü. Bu süre içerisinde Evren'in nadiren sadece kollarını hareket ettirdi.
* Başkan İnce iddianame okunurken zaman zaman ara verdi. Aradan sonra yanındaki üyeye, "Onlar şimdi bizi görüyorlar mı?" diye sordu.
* Ankara Adliyesi önünde toplanan parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, darbe mağdurların fotoğrafları ile "Bütün darbeciler yargılansın", "12 Eylül sürüyor, mahkum edene kadar peşindeyiz", "Darbecisiniz paşa paşa yargılanacaksınız", "Kayıplar bulunsun, darbeci katillerden hesap sorulsun” pankartları koydu. ”12 Eylül sürgünleri vatana dönsün", "Kamu vicdanında yargılattık, mahkeme önüne bıraktık" sloganları da attı.
* Darbe mağduru Atilla Güven, kefeni temsilen beyaz örtü ve boynunda ”yağlı urgan” ile adliye önüne geldi.

"VİCDAN AZABI DUYMADINIZ MI?
Müdahillerden Ahmet Türk, Berfo Kırbayır, Mikail Kırbayır, Fatma Gülten ve Diyarbakır Barosu mahkemeye sanıklar Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'ya sorulmasını istedikleri soruları verdi. Evren ve Şahinkaya'ya şu sorular sorulacak:
- Darbeye hazırlık süreci ve darbe yapılmasında 24 Ocak 1980 tarihinde açıklanan ekonomik kararlarının hayata geçirilmesinin etkisi olmuş mudur?
- Kürtlere ve diğer etnik gruplara yönelik asimilasyon programı hazırladınız mı? Türkçe'den başka dilleri niçin yasakladınız?
- Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi ve diğer cezaevlerinde sistematik işkence yapılması talimatı verdiniz mi? Sistematik işkencelere niçin göz yumdunuz?
- Dersim bölgesinde Alevi çocuklarının yatılı imam hatip liselerine gönderilmesi konusunda program hazırladınız mı? Alevilere yönelik asimilasyon politikası uyguladınız mı?
- İstanbul'da yaşayan lezbiyen, gay, biseksüel, transeksüel ve travestilerin zorla Eskişehir'e sürgün edilmesi emrini verdiniz mi?
- Gözaltında kaybedilen Hüseyin Morsümbül, Cemil Kırbayır, Mahmut Kaya, Gürkan Mungan ve Nurettin Öztürk ile ilgili herhangi bir soruşturma açtırdınız mı?
- Vicdan azabı duymadınız mı?
- Darbeye gidilen süreçte belirtilen hazırlık eylemleri hakkında bildiklerinizi anlatın.
- Darbeyle birlikte yabancı ülkelerin telkini ile Türkiye içerisinde çeşitli dini akımların siyasallaştırılması ile ilgili herhangi bir program uyguladınız mı? ABD'nin 'yeşil kuşak' politikasının hayata geçirilmesinde ne gibi bir rol oynadınız?
(Kemal GÖKTAŞ - Çınar ÖZER)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder