31 Ocak 2013 Perşembe

AVUKATLAR BOĞAZLARINDAN VE SAÇLARINDAN TUTULDU!!

ÇHD (Çağdaş Hukukçular Derneği) üyesi avukatlar, Başbakan Erdoğan hakkında, önceki gün grup toplantısında söylediği "gecenin yarısında avukatlar toplanıp 11 çelik kapı var orada ne iş görür?" sözleriyle ilgili "iftira ve adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Avukatlar, "11 kapı" iddiasına karşı, aramalar sırasında görevli olan savcıların yazdıkları tutanakları savcılığa sundu. Tutanaklara göre, kapılar çilingirle açıldı, kırılan kapının da yenisi takıldı. Gözaltına alınan avukatlara cezaevindeki müvekkillerden gönderilen mektuplara "delil" olarak el konuldu. Avukat N.Y ve Z.Ş de, boğazlarından ve saçlarından tutularak merdivenlerden indirildi.

11 KAPI YOK
Avukatların toplantı halindeyken değil, ev ve bürolarında yapılan aramalar sıralarında ayrı ayrı gözaltına alındıkları belirtilen dilekçede, "Şüpheli (Başbakan Erdoğan) dosyayla ilgisi olmayan açıklamalarda bulunmuş ve iftira suçu işlemiştir" denildi. Dilekçede, Başbakan Erdoğan'ın bahsettiği "11 kapılı bir yerin" olmadığı, böyle bir durumdan aramalar sırasında görevli olan savcıların yazdıkları tutanaklarda da bahsedilmediği belirtildi.

KIRILAN KAPININ YENİSİ TAKILDI
"11 kapıdan" bahsedilmeyen tutanaklar söyle:
-Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı arama ve el koyma tutanağı (ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, ÇHD Ankara Temsilcisi Betül Vangölü Kozağaçlı ve avukat Özgür Yılmaz'ın bürosu): Adrese saat 17.30'da varıldı. Arama yapılacak avukatlık bürosunun bulunduğu binaya girildi. Büronun kapısı önünde güvenlik görevlilerinin gerekli önlemleri aldığı ve içeriye giriş ve çıkışın engellendiği görüldü. Kapının anahtarı şu anda hiç kimsede bulunmadığından hazır edilen çilingir marifetiyle orada bulunan baro temsilcileri ve müdafiler huzurunda ve onların rızasıyla kapı açtırıldı.
-Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı arama ve el koyma tutanağı (ÇHD Genel Merkez ve Ankara Büro): Belirtilen adresin kapısı çalındı. Ankara Barosu avukatlarından P.A kapının anahtarını vermekle polis memurunu sayısı kadar müdafii alınmakla içeri girildi.
-İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı arama ve el koyma tutanağı (İstanbul Halkın Hukuk Bürosu): Avukatlık bürosuna saat 04.10 sıralarında yeteri kadar personel ile gelindi. Gerekli dış güvenlik tedbirleri alındı. Büronun bulunduğu 3. kata çıkıldı. Kapı usulüne uygun olarak açıldı. Kapının açılmasından kısa bir süre sonra içeriden sesinden erkek olduğu anlaşılan birisi gelenin kim olduğunu sordu. Polis olduğu ve arama kararı olduğu belirtildi. Yine aynı şahıs önce kapıyı açacağını daha sonra buranın hukuk bürosu olduğunu ve girilemeyeceğini belitti. Kapıyı derhal açması gerektiği, kapının açılmaması halinde kırılmak zorunda kalınacağı hatırlatıldı... Giriş esnasında güç kullanılarak açılan çekil kapı sökülerek yenisi taktırıldı. Anahtarlar müdafilere teslim edildi.

MEKTUPLAR "ÖRGÜTSEL DÖKÜMAN" OLDU
İstanbul Halkın Hukuk Bürosu'nda yapılan aramalarda yazılan tutanaklara İstanbul Baro Temsilcisi M.K'nın yazdığı şerhte ise ilginç ayrıntılar ortaya çıktı. Avukat, bir polis memurunun kendisine ve avukat Taylan Tanay'a fiziki ve sözlü saldırıda bulunulduğunu, talep edilmesine rağmen polisin kimliğinin tespit edilmediğini kaydettiği tutanağa avukatların müvekkilleriyle yaptıkları yazışmalara ve üzerinde "cezaevi görüldü" yazan mektuplara da "örgütsel döküman" olarak el konulduğunu belirtti.

AVUKATLAR SAÇLARINDAN TUTULDU
Tutanaklara, polislerin avukatları gözaltına alırken uyguladıkları şiddette yazıldı. Aramaya müdafi bir avukat, saat 09.20 sıralarında arama yapılan yere gelen avukat N.Y ve Z.Ş'nin, boğazlarından ve saçlarından tutularak merdivenlerden indirildiğini belirttiği şerhte, "Bu işlemin hukuka aykırı olduğu söylendi ve müdahale edilmeye çalışılsa da onları duvara sıkıştırmak suretiyle avukatlar etkisiz hale getirilmiş ve sürükleyerek şüpheliler polis aracına bindirilmiştir" diye yazdı.

"DELİL" YOK
Ankara ÇHD Genel Merkezi ve Ankara Bürosu'nda yapılan aramadaki savcılık tutanaklarında ise, "Odada yapılan aramada herhangi bir silahlı, mühimmat, patlayıcı madde, patlayıcı madde yapımında kullanılan malzeme, örgütsel dökümanlar ve suç olabileceği değerlendirilen herhangi bir malzeme bulunmadı. Bu sebeple herhangi bir eşyaya el konulmadı" denildi. ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, ÇHD Ankara Temsilcisi Betül Vangölü Kozağaçlı ve avukat Özgür Yılmaz'ın bürosunda yapılan aramada ise herhangi bir delile rastlanmadı.
(Çınar ÖZER)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder