13 Ekim 2013 Pazar

İHD'NİN TUZLUÇAYIR RAPORU: "BU ASİMİLASYON PROJESİDİR"

Tuzluçayır'da yapılması planlanan Cami-Cemevi projesi protestoları sırasında mahalleli ve polis arasında günlerce şiddetli çatışmalar yaşanmıştı. İHD Tuzluçayır'daki partiler, dernekler, muhtarlar, mahalle sakinleri ve olaylarda yaralanan kişilerle görüşerek yaşanan olaylar hakkında bir rapor hazırladı.

ÇATIŞMA KAÇINILMAZ
Raporda, görüşme yapılan kişilerin ve kurumların tamamının proje başlamadan önce görüşlerinin sorulmadığını, görüşleri alınmış olsaydı böyle bir projeye olumsuz yanıt vereceklerini söyledikleri belirtilerek, "Cami ve Cemevinin bir arada bulunduğu bir ortamın pek çok provakasyona açık olacağı düşünülmektedir. İbadet biçimleri de düşünüldüğünde bu durum kaçınılmazdır. Cemevinde semah dönülür, deyişler söylenir ve bunlar yapılırken herhangi bir duraksama yaşanmaz, oysa Sünni İslam’da ezan okunurken her türlü müziğin kapatılması gerekmektedir. Başlı başına bu durum bile bir çatışmanın yaşanmasına neden olabilir" denildi.

BUNLAR SADECE TESPİT EDİLEN
Olaylar sürecinde mahallede tıp öğrencilerinin, doktorların ve sağlık çalışanlarının görev aldığı revirlerin kurulduğu belirtilen raporda tespit edilen yaralanmalar şöyle.
"- 4 kişide bacak kırığı, 3 kişide kafa travması, 2 kişide gaz fişeği ile kol kırılması, şakağa gaz bombası isabet etmesi nedeniyle yoğun bakıma kaldırılma ve çok sayıda gaz zehirlenmesi olmuştur.
- 12 kişinin plastik mermi yaralanması oluşmuştur.
- 9 kişide gazdan dolayı geçici körlük oluşmuştur.
- 24 yaşında bir kadının başına akrebin müdahalesi sonucu sallanan sokak lambasının düşmesi nedeniyle kafasında 2 cm'lik açık ve elmacık kemiğinde şişlik ve morluk oluşmuştur.
- İlker isimli genç kimyasal içerikli plastik mermilerin isabeti sonucu kafasının arkasında ve sağ baldırından yaralanmış, 8-9 saat kadar bilinç kaybı yaşamıştır.
- Olayla ilgisi olmayan yoldan geçen 45-50 yaşlarında bir vatandaşı sivil polisler yada sivil giyimli kişiler darp etmiş bunun sonucunda vatandaşın sol elmacık kemiği sağ kaşı ve sol gözü morarmıştır.
- 60 yaşın üzerinde bir kişi TOMA'nın önüne çıkmış ve kendisini darp ederek resmi gözaltı yapmadan alıkoymuşlardır.
- 52 yaşında Özcan Doğan isimli Halkevi üyesi bir kişi plastik merminin sol gözünün yanından geçmesi nedeniyle gözünden yaralanmış birkaç gün gözündeki kanlanma devam etmiştir.
- Olaylar sırasında resmi olarak 16 gözaltı yaşanmıştır, fakat resmi olmayan darp edilerek göz altına alınma ve sonra bırakılma durumları çok sayıdadır."

"TEPEDEN İNME PROJE"
Projenin başladığı alanın 50 metre yakınında bir cami, 100 metre yakınında ise bir cemevi bulunduğu ve mahalle halkına yettiği belirtilen raporda, projenin Cem Vakfı ile Gülen Cemaatinin "toplum mühendisliği" kapsamında tepeden inmeci ve baskıcı bir yöntemle hayata geçirilmek istendiği iddia edildi. Raporun tespitler ve önerile kısmında şöyle denildi:
"Alevi inancını kabul etmek ve saygı duymak yerine Sünni inanca yakınlaştırmaya dönük adeta farklı bir asimilasyonu amaçlayan yönelimler olduğu bilinmektedir. Cami-cemevi projesinin böyle bir amaç doğrultusunda hayata geçirilmek istendiği anlaşılmaktadır. Devlet-Hükümet insanların din ve inançlarına müdahale etmekten vazgeçmelidir. Alevi inancını tanımalı, Alevilerin ibadethane olarak tanınmasını istediği cemevlerinin statüsünü kabul etmeli, okullarda zorunlu din dersi uygulamasından vazgeçmeli, Alevilerin eşit yurttaşlık hakkı taleplerini kabul etmelidir."

"POLİS KAFA ATTI"
Çatışmanın yoğun şekilde yaşandığı Abidin Aktaş Sokak'ta esnaf olan Murat Karahan, polislerin bazı dükkanların camlarını dipçikle kırdığını ve içeride insanların olduğu dükkanlara gaz bombası attığını anlatarak, dükkanda olan 65 yaşındaki Mehmet Karacakale'nin gazdan etkilendiğini, polisin CHP Mamak Belediye Meclis Üyesi 60 yaşındaki Durmuş Özcan'a kafa attığını söyledi. Karahan "Burada zarar görmeyen esnaf yok" derken, Özcan Doğan ise çok sayıda gaz ve plastik mermi kullanıldığını belirterek, mermiyle gözünden yaralandığını söyledi.
Aynı sokakta evi bulunan Gül Çümen ise, evinin camının gaz kapsülüyle kırıldığını belirterek, "Bizim sokakta birçok evin camı bu şekilde kırık. Kızım panik atak hastası bir hafta boyunca ne zaman ses gelse koridora kaçıyoruz. Karakola gittiğimde bu konuda bir şey yapamayız dediler. Komiser tutanak tutsak bile bir sonuç alınamayacağını söyledi, ben de tutanak bile tutturmadan geri döndüm" dedi.

"ALEVİ SÜNNİ OLAYI DEĞİL"
Tuzluçayır Mahallesi Muhtarı ise Tuzluçayır’ın büyük çoğunluğunu Alevi vatandaşların oluşturduğu, buradaki insanların mezheplerinden dolayı kendilerini ezilmiş ve ayrımcılığa uğramış olarak gördüğünü belirterek olayların Alevi-Sünni olayı olamadığını belirtti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder